Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1984/4407
K: 1985/1614
T: 13.05.1985
DAVA : Taraflar arasındaki davanın, (Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi)'nce görülerek mahkeme ilamında belirtilen gerekçelere binaen verilen 13.6.1984 tarih ve 550 - 353 sayılı hükmün temyizen tetkiki taraflar vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2 - Taraflar arasında kurulmuş bulunan 6.8.1981 tarihli taşaronluk sözleşmesinin fesih ve tasfiyesine ilişkin 17.8.1982 tarihli noterlikçe düzenlenen ibraname gereğince, davacı gerek nakden gerekse takas suretiyle ödendiği halde iade edilmiyen toplam 1.600.000 liralık dört adet bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitini dava etmiştir. Sözü edilen ibranamede vade tarihleri yazılı beheri 200.000 liralık beş adet bono bedelinden 500.000 liranın nakden ödendiği ihtilafsızdır. Aynı ibranamede davacının ayrıca bir milyon liralık teminat senedi verdiği belirtildikten sonra (yukarıdaki ödemeleri yapmadığı takdirde ayrıca - 1.000.000 liralık teminat senedi de tahsile konacaktır. Yukarıdaki ödemeleri yaptığı takdirde teminat senedi geçersiz sayılarak kendisine iade edilecektir) hükmüne yer verilmiştir. Görülüyor ki 17.8.1982 tanzim tarihli, vade hanesi açık bir milyon liralık bono, mahkemece de kabul edildiği gibi cezai şart niteliğindedir.
Hemen belirtilmelidir ki, akdin icra edilmemesi veya noksan olarak icrası halinde olduğu gibi, para borçlarında da tarafların cezai şart kararlaştırmalarını önleyen yasal bir hüküm mevcut değildir. Somut olayda çözümlenmesi gereken husus cezai şartın gerçekleşmesi için yanlarca kararlaştırılan ödemelerin yerine getirilip getirilmediğini saptamaktır. Yukarıda açıklandığı üzere davacının 30.11.1982 vade tarihli 200.000 liralık, 30.7.1983 vade tarihli 200.000 liralık senetlerle 30.1.1983 vade tarihli 200.000 liralık senedin 100.000 lirasını - nakden ödediği konusunda bir uyuşmazlık yoktur. Davacı ayrıca Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 8.6.1983 tarih ve 183/291 sayılı kararından dolayı alacaklı olduğu 545.797 lira için Ankara 9. İcra Memurluğu'nun 983/4366 sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi yapmış, davalı vekili 22.7.1983 tarihli dilekçe ile yaptığı takas istemi, 3.8.1983 tarihli icra tutanağında belirtildiği üzere - 500.000 - lira ile sınırlı olarak davacı vekili tarafından kabul edilmiştir.
Bilindiği gibi takas bir borcun, bir karşı alacağın feda edilmesi suretiyle sona erdirilmesidir. Daha açığı, takas özel nitelikte karşılıklı bir ödeşme işlemidir. Bu yüzden borçlunun takas etme iradesini alacaklıya bildirmesi ile takas gerçekleşmiş olur. Nitekim takas işlemi Borçlar Kanununda (Borçların sukutu) bölümünde düzenlenmiş ve alacağı söndüren (ıskat eden) bir neden olarak gösterilmiştir. (BK.nun 118 ve 122. maddeleri). Davacının ibranamede belirlenen bir milyon liralık borcunun 500.000 lirasını nakden ve 500.000 lirasını takas suretiyle tamamen ödediği böylece ortaya çıkmış olmaktadır. Alacaklardan biri muvazaalı olsa bile takas yolu ile ileri sürülmesi mümkün olup, olayda takas istemi davalı tarafça bakiye 500.000 lira alacak için yöneltilmiş olduğuna göre, artık ödememezlik savunması ve buna bağlı cezai şart istemi kabul edilemez. Kaldı ki, davalı taraf takas dermeyan ederken cezai şarta ilişkin haklarını da saklı tutmamıştır.
Mahkemece bu yönler gözden kaçırılarak yazılı olduğu şekilde bir milyon liralık cezai şarta ilişkin bonodan yalnız 500.000 liralık kısma ait davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Dava aynen kabul edilmek üzere hüküm davacı yararına bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentde gösterilen sebepten dolayı mahkeme kararının davacı yararına BOZULMASINA,bakiye 24.750 lira ilam harcının temyiz edn davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 13.5.1985 gününde oybirliği ile karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini