 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1984/4254
K: 1985/372
T: 06.02.1985
DAVA : Taraflar arasındaki davanın Reyhanlı İcra Tetkik Mercii Hakimliğince görülerek mahkeme ilamında belirtilen gerekçelere binaen verilen 16.8.1984 tarih ve 18-33 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı üçüncü kişi elde edilecek pamuk mahsulünün % 35 kira bedeli karşılığında verilmek üzere tarlasını borçlu davalıya kiraladığını ileri sürerek pamuk mahsulunün % 35 miktarı üzerindeki haczin kaldırılmasını dava etmiştir.
Davalı alacaklı, haczedilen pamukta davacının bir hakkı ve alacağı bulunmadığını savunmuştur.
Mercii Hakimliğince istihkak davasının mülkiyet veya rehin hakkına dayanması gerektiği, icra bedeli için ayrıca dava açılabileceği, olayda davacının istihkak davası açmaya hakkı olmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Davacı vekili süresi içinde temyiz isteğinde bulunmuştur.
Mahsulü haczedilen pamuk tarlasını davacı tarafından davalı borçluya kiralandığı konusunda bir uyuşmazlık olmadığı gibi taraflar kira bedelinin pamuk olarak ödeneceğini duruşma sırasında kabul etmişlerdir. Olayda çözümlenmesi gereken husus bu maddi olgu karşısında davacının pamuk mahsulü üzerinde hapis hakkının mevcut olup olmadığı ve hapis hakkının istihkak davasına konu yapılamıyacağı noktasında toplanmaktadır.
Bilindiği gibi hapis hakkı, alacaklının borçluda olan alacağı ödeninceye kadar borçluya ait malı elinde tutmak ve borç ödenmeyince de onu paraya çevirmek hakkıdır. Bunun için, iki alacak arasında bir bağın mevcut olması yeterlidir. (K.Tunçomağ, Türk Borçlar Hukuku 1976 cilt 1. sayfa 1207) alacaklının alacağını temina yönelik olmak üzere yasalarımızda kabul edilen çeşitli hapis hakları yanında kiralayanın yasal hapis hakkı önemli bir yer tutmaktadır. Bu cümleden olarak bir edim karşılığında seminerlerden yararlanma kaydıyle bir eşyayı kullanmayı içeren ürün sözleşmeleri (Hasılat Kirası) için, adi kira akitlerinde olduğu gibi, kiralayan yararına hapis hakkı tanınmış, B.K.'nun 281 inci maddesinde, işlemiş ve işleyecek olan bir kira için kiralayanın adi kirada olduğu gibi hapis hakkı bulunduğu açıkça belirtilmiştir.
Hapis hakkı sahibi dilediğinde icra memuruna başvurarak bu hakkının muhafazası için önlemler alınmasını isteyebilir. Bu takdirde icra memurunun deftere geçirdiği bu eşya için hapis hakkı sahibi, rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip hakkını elde eder (İ.İ.K.'nun 270 inci md) görülüyor ki, takip hukuku açısından hapis hakkı rehin hakkı düzeyinde bir uygulamayı gerektirmekte ve böylece hapis hakkı sahibi bu malların satışı halinde satış bedeli üzerinden rehin haklarında olduğu gibi öncelikle (rüçhan) hakkına sahip olmaktadır. (B. Kuru, İcra ve İflas Hukuku 1983 Sayfa 459) öte yandan, gerek doktrinde, gerekse yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarında İ.İ.K.'nun 96 ncı maddesinin ilk fıkrasında sözü edilen (mülkiyet veya rehin) hakları sınırlı olmayıp, bir örnek (Emsal) olmak için gösterildiği sözbirliği içinde kabul edilen bir olgudur. Diğer bir deyimle, istihkak davası yalnız mülkiyet veya rehin hakkına değil, ayrıca diğer ayni ve kişisel haklara da dayandırılabilir. Örneğin irtifak ve intifa hakları (M.K.'nun 703 ve 711 maddeler) sükna hakkı (M.K.'nun 748 madde) üst hakkı (M.K.'nun 751 inci madde) mürur hakkı (M.K.'nun 753 üncü madde) mülkiyet muhafaza kaydına dayanan haklar ve olayımızda olduğu gibi sözleşmenin ya da yasadan kaynaklanan hapis hakları bu cümledendir. (Yargıtay Hukuk Genel kurulu 12.1.1966 gün ve E. 76, K.4. keza 15. Hukuk Dairesinin 4.12.1984 gün ve E. 1984/4341, K. 3765)
O halde, davacının yasadan kaynaklanan hapis hakkına dayanarak mahcuz pamuk mahsulü nedeniyle istihkak davası açmaya hakkı olduğu kabul edilmeli, işin esası incelenerek uygun sonuç dairesinde bir karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle mercii hakimliği kararının davacı yararına BOZULMASINA, 6.2.1985 gününde oybirliğiyle karar verildi.