 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1984/406
K: 1984/838
T: 14.03.1984
DAVA : Taraflar arasındaki davanın (İzmir 2. İcra Tetkik Mercii Hakimliği)'nce görülerek mahkeme ilamında belirtilen gerekçelere binaen verilen 13.12.1983 tarih ve 267-1171 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı alacaklı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Alacaklı..... A.Ş. vekili tarafından borçu Ali aleyhinde yapılan icra takibinde İzmir 10. İcra Memurluğu'nun 1983/516 sayılı dosyasından 5.3.1983 tarihinde borçlu adresinde haciz işlemi uygulanmış, borçlu ile birlikte hazır bulunan 3. kişi Kerim, mahcuz mallar için istihkak iddiasında bulunmuş, borçlu sesini çıkarmamış, 3. kişi ile borçlu tutanağı imzadan imtina etmişler, 3. kişi icra dosyasına koydurduğu 9.3.1983 dilekçesinde istihak iddiasını tekrar etmiş ve aynı gün merciide istihkak davası açmış, dava dilekçesinde davalı olarak borçlu Ali'yi göstermiş, daha sonra davacı 3. kişi vekilinin duruşma sırasında verdiği 25.5.1983 tarihli husumetin düzeltilmesi ve alacaklının davaya dahil edilmesi isteğine ilişkin dilekçesi üzerine davaya dahil edilen alacaklı vekiline duruşma davetiyesi çıkarılmış, alacaklı vekili yazılı cevabından ve sözlü açıklamalarından değiştirilemeyeceğini ve hatalı olan bu işlem nedeniyle davanın reddi gerekeceğini savunmuş, davalı borçlu dosyaya ibraz ettiği 10.10.1983 günlü dilekçesinde mahcuz malların davacıya ait olduğunu kabul etmiş, mercii hakimliğince, deliller toplanarak 3. kişinin istihkak davasının kabulüne karar verilmiş ve bu karar, alacaklı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
İstihkak davası, HUMK.nun dava açma konusunda koyduğu genel hükümler uyarınca açılır ve basit yargılama usulünce incelenip karara bağlanır. İstihkak iddia edilen mallar, alacaklı tarafından haczettirilmiş olmasına göre kaideten husumet alacaklıya teveccüh eder. Ancak borçlu, haczolunan eşyanın istihkak iddia edene ait olmayıp kendisine ait bulunduğunu iddia eylemiş ise alacaklı ile birlikte borçlunun da hasım gösterilmesi gerekir. Dava dilekçesinde, haczi koyduran takip alacaklısı .... A.Ş. hasım ve davalı olarak gösterilmemiştir. İstihkak davasının usulüne uygun açılması ve dava dilekçesinin böyle bir davanın görülebilmesini sağlayacak nitelikte olması dava şartıdır. Davacı vekili, duruşma sırasında verdiği 25.5.1983 tarihli harçsız dilekçesinde; eksik olan husumetin düzeltilmesini ve alacaklının davaya dahil edilmesini istemiştir. Usul Yasasında dahili dava diye bir müessese ve hüküm yoktur. Bu yoldan alacaklıya husumet tevcihi ve husumetin düzeltilmesi yasal olarak mümkün değildir. Aleyhinde usulen açılmış ve harcı verilmiş bir dava bulunmadığından alacaklı hakkında davanın reddi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüş ve bozma nedeni sayılmıştır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, mercii kararının, temyiz eden alacaklı......A.Ş. yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı alacaklıya iadesine, 14.3.1984 gününde oybirliğiyle karar verildi.