Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1984/3571
K: 1985/1675
T: 16.05.1985
DAVA : Taraflar arasındaki davanın (Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi)'nce görülerek mahkeme ilamında belirtilen gerekçelere binaen verilen 18.4.1984 tarih ve 96-203 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacılar vekili, müvekkilleri şirketlerin (Ankara Metrosu Sıhhiye İstasyonu) inşaatını üstlendiklerini, sözleşmenin davalı tarafça haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek Anadolu Bankası TAŞ. Şişli Şubesi'nden alınan 25.8.1980 gün ve 1181 sayılı 7.441.550 liralık kat'i teminat mektubu ile Akbank TAŞ. Perşembe Pazarı Şubesi'nden alınan, 3.9.1980 gün ve 25104/924 sayılı 11.303.000 liralık avans teminat mektubunda imalat ve ihzarat tutarı olan 878.799.10 liralık bölümüne davalı idarenin muaraza ve müdahalesinin önlenmesini dava etmiştir.
Davalı vekili geçersiz ve onaysız sözleşme ve projeye aykırı işlemler nedeniyle davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece kesin teminat mektubu ile 846.662.15 liralık ihzarat ve imata tekabül eden avans teminat mektubuna vaki muaraza ve müdahalenin önlenmesine karar verilmiştir.
Hüküm davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, özellikle taraflarca imza edilmiş olan sözleşmede öngörülen yürürlük şartı gerçekleşmediği gibi 6785 sayılı İmar Kanununun 29. maddesi gereğince imar planında gerekli değişiklikler yapılmadan ve inşaat ruhsatı alınmadan işe başlanmış olmasına, 1609 sayılı Yasanın 7347 sayılı Yasa ile değişik 3. maddesinin G/3 bendine, 1710 sayılı Yasanın 9 ve 13. maddesine ve 5805 sayılı Yasanın 1 ve 5. maddelerine aykırı davranılmış olmasına göre, kesin teminatın iadesine ilişkin bulunan ve aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan davalı vekilinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2 - Taraflar arasında kurulmuş bulunan Ankara Metrosu Sıhhiye İstasyonu inşaatına ait 27.8.1980 tarihli sözleşmenin 7. maddesinin son cümlesinde aynen "sözleşmenin akdinden sonra idare, sözleşmenin yürürlüğe girdiğini yazılı olarak müteahhide tebliğ edecektir" hükmü yer almaktadır. Açıkca görülmektedir ki, akdin uygulamaya konulması belirsiz bir süreye ve yazılı tebligata bağlı tutulmuştur. Diğer bir deyimle, davalı idare sözleşmenin yürürlüğe girdiğini yazılı olarak davacıya bildirmedikçe yüklenicinin imalat ve ihzarata başlamasına olanak yoktur. Bu şekilde imza edilen sözleşmenin şarta bağlı bir akit niteliği taşıdığı ortadadır. Çünkü burada (sözleşme kurulurken) sonradan gerçekleşebilecek bir olayın varlığı amaçlanmış, ifa zamanı ilerde şüpheli bir işlemin ortaya çıkmasına bağlanmıştır (A. von Tuhr, Av. Cevat Edege Tercümesi, Borçlar Hukukunun Umumi Kısmı, Yargıtay Yayınları No: 15, sh. 738; K. Tunçomağ T. Borçlar Hukuku 1976. sh. 994).
Türk Borçlar Kanununda erteleyici (taliki) ve bozucu (infisahi) olmak üzere iki türlü şart düzenlenmiştir. Yukarıda sözü edilen sözleşmedeki şartın erteleyici (taliki) bir şart özelliğini taşıdığı kuşkusuzdur. Gerçekten BK.nun 149. maddesi gereğince bir bağıtın konusunu oluşturan borcun varlığı, şüpheli bir olayın gerçekleşmesine bağlı şekilde ertelenmişse bağıt şartlı olacağından, ancak şartın gerçekleşmesi anından itibaren hüküm ifade edecektir. Daha açık bir deyimle, taraflar arasında bir sözleşme yapılmıştır; fakat sözleşme hükümlerinin uygulanması şartın gerçekleşmesine bağlı tutulduğu için bu aşamada taraflar her nevi tasarruftan kaçınmakla yükümlüdür. O kadar ki, ilerde şart gerçekleşirse bile şartın askıda olduğu devre zarfında yapılan bütün yeni tasarruflar dahi bu şartın hükümlerini ihlal ettiği oranda geçersiz sayılması gerekir. (BK. 150. madde ve bu konuda A. von Tuhr, yukarıda anılan eser sh. 751)
Olayda anılan erteleyici şart gereğince, davalı işletme, sözleşmenin yürürlüğe girdiğini davacı yüklenicilere yazılı olarak tebliğ etmiş değildir. O halde şart gerçekleşmediği için, taraflarca uyulması ve uygulanması gereken sözleşme hükümlerinden sözedilemez. Böyle olunca da davacı yüklenicilerin yaptıkları imalat ve ihzaratın, vekaleti olmaksızın başkası hesabına tasarruf çerçevesinde değerlendirilmesi ve uyuşmazlığın BK. 410 ve bunu izleyen maddeler hükümleri içinde çözümlenmesi gerekir. Bu cümleden olarak davacıların her şeyden önce tetbirli bir iş adamı olarak yaptıkları imalat ve ihzaratın, davalının yararına ve onun tahmin olunan ve gerçekleşmesi mümkün bulunan maksadına göre yerine getirilmelerinin zorunluğu ortaya çıkar. Kuşkusuz BK.nun 413. maddede belirtildiği üzere davacılar ancak hal icabına göre zaruri ve faydalı bulunan bütün masraflarını isteyebileceklerdir. O halde, mahkemece yapılacak iş, dava konusu olan imalat ve ihzaratın durumunu bu açıdan incelemek, özellikle bilirkişi raporunda sözü edilen ihzaratın akibetini tespit etmek, hem ihzaratın hem de imalatın (hafriyatın) davalı açısından zaruri ve faydalı olup olmadığını saptamak, anılan esaslar çerçevesinde davacının müstahak olacağı alacak miktarı kadar avans teminat mektubunun iadesine karar vermek olmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle davalı idare vekilinin kesin teminatın iadesine yönelik sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentde gösterilen sebepten dolayı hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 16.5.1985 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Emlakçı dolandırıcılığı 
  • 22.06.2025 06:35
  • [Ceza davaları] Kripto Transferi Nedeniyle 7258 Sayılı Kanundan Yargılanıyorum – Yardımcı Olur Musunuz? 
  • 18.06.2025 04:12
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini