 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1984/2250
K: 1984/2962
T: 08.10.1984
DAVA : Türkiye ... Fabrikaları A.Ş. ile ... Mühendislik İnşaat ve Ticaret ve Kollektif Şirketi arasında çıkan davadan dolayı, (Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi)'nce verilen 27.5.1983 gün ve 1979/226 - 1983/447 sayılı hükmü onayan Dairremizin 2.4.1984 gün ve 1983/3809 - 1984/1115 sayılı ilamı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1 - Dosyada iddia ve savunma doğrultusunda toplanan kanıt ve belgelere içerikliğine mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere, özellikle haklı nedene dayanan fesihten sonra nam ve hesaba yapılan ihalenin ekonomik iş hayatının akışında objektif ölçülere göre kabul edilebilir tutarlı bir süre içinde yapılmadığının belirlenmesine göre HUMK.nun 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan davacı Türkiye .... Fabrikaları A.Ş.nin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme isteminin reddi gerektir.
2 - Davacı Türkiye ..... Fabrikaları A.Ş. vekili tarafından davalı .... Mühendislik İnşaat ve Ticaret Kollektif Şirketi aleyhine 17 Nisan 1979 tarihinde ikame edilen davada haklı fesih sebebi zuhur eden fiyat farkı talebi yanında ayrıca davalının kesin hesaba göre şirkete 379.725,63 lira daha borçlu bulunduğu belirtilmiştir.
Sözleşme ve özellikle 35. maddesi hükmü ve kesinleşen mahkeme ilamı ile sözleşmenin feshinde haklı olunduğu halde zuhur eden fiyat farkını davacının neden istenemeyeceği kararın bir nolu bendinde açıklanmıştır.
Sözleşmenin 34. maddesinde (... Şirketçe sözleşme fesh olunur, kesin teminatı gelir kaydolunur ve 35. madde hükümleri dahilinde hareket edilir) abmir hükmünü ihtiva etmekte olup sözleşmenin feshini konu alan 35. maddenin 2. cümlesi de (sözleşme bu suretle fesh edildiği takdirde müteahhidin kesin teminatının irat kaydolunacağını) vurgulamaktadır. Bu durumda; kesin teminat cezai şart hüviyetini iktisap etmekte herhangi bir şekilde mahsup caiz olmadan veya hesabı ilişkide herhangi bir işlemin mevcudiyeti düşünülmeden gelir kaydedilecektir. Bu da davacı şirketçe yapılmıştır. Yargılamada alınan bilirkişi kurulunun kesin hesaplar sonucu davacı şirket alacağı olarak çıkan 379.725,63 liranın irat kaydedilen teminatlardan az olması nedeni ile talepte bulunamayacağı görüşüne dayanarak bu kalemin mahkemece reddi, uyulması zorunlu sözleşme hükümlerine aykırı bulunmaktadır.
İradelerin birleştiği sözleşme gereği koşulsuz gelir kaydedilen kesin teminat cezai şart niteliğini kazandığından mustakil bir talep olarak istenen istihkaktan kaynaklanan alacak isteminin üzerinde bir eliştiri yapılmadan araştırılıp incelenmesi ve sonuçlandırılması gerekir.
16 Mayıs 1977 tarihli kesin hakedişte müteahhitten tahsil edilecek para tutarı 379.325,63 lira olarak görünmekte ve müteahhitin de usulüne uygun olarak sözü edilen hakedişi ihtirazı kayıtla imzaladığı anlaşılmaktadır. Davacı şirketin, bu miktarda davalı yükleniciden bir alacağı olup olmadığı varsa miktarı, belgeler yazılar ve iddia ve savunma çerçevesinde toplanan ve toplanması gereken delillere göre araştırılıp lüzum hasıl olduğunda kişinin görüş ve düşünceside alınmak suretiyle tesbit ve değerlendirilerek sonuçlandırılmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda bir nolu bentde gösterilen sebeble davacı Türkiye ... Fabrikaları A.Ş. nin sair karar düzeltme isteminin reddine, iki nolu bend uyarınca düzeltme talebinin kabulü ile bu bend muhtevası ile sınırlı olarak dairenin 2.4.1984 tarih ve 1983/3809 esas ve 1984/1115 karar sayılı onama kararının kaldırılarak davacı yararına yerel mahkeme kararının BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcını istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 8.10.1984 gününde oybirliğiyle karar verildi.