 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1984/210
K: 1984/111
T: 23.01.1984
DAVA : Taraflar arasındaki davanın (Şefaatli İcra Tetkik Mercii hakimliği)'nce görülerek mahkeme ilamında belirtilen gerekçelere binaen verilen 18.7.1983 tarih ve 14-9 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosyadaki kağıtlar okundu ve gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davalı alacaklı Kemal'in borçlu Mehmet hakkındaki icra takibi sebebiyle Şefaatli İcra Memurluğu'nun 1983/172 sayılı dosyasından 27.4.1983 tarihinde borçlunun işyerinde ve meskeninde bazı menkuller haczedilmiş ve davacı üçüncü şahıs İmran, aynı gün haciz tutanağında ve ayrıca verdiği 28.4.1983 tarihli dilekçede bir kısım menkuller için süresinde istihkak iddiasında bulunmuştur.
Alacaklının itirazı üzerine dosya mercii hakimliğine gönderilmiş ve merciin, istihkak iddiasının reddine ve takibin devamına ilişkin 25.5.1983 tarih 1983/5 sayılı kararı henüz tebliğ edilmeden 3 şahıs tarafından 7.6.1983 günü müddetinde istihkak davası açılmıştır.
Davacı üçüncü şahıs İmran, dava konusu mahcuz eşyaların şahsına ait olduğunu iddia etmiş ve evlendiği sırada kocası evine getirdiği eşyalara ilişkin tanıklarca imza edilmiş ve mahalle muhtarlığınca onaylanmış 29.10.1977 tarihli cihaz senedi sunmuştur. Davalı alacaklı, açıklamalı tebligata rağmen duruşmaya katılmamış ve herhangi bir delil göstermemiştir.
Mercii hakimliğince, cihaz senedinde belirtilen eşyaların borçlu kocaya teslim edilmiş olması, borçlu ile üçüncü şahsın eşyaları birlikte kullanmaları gerekçesiyle ve yazılı diğer nedenlerle istihkak davası 18.7.1983 tarihinden reddedilmiş ve bu karar, davacı üçüncü şahıs tarafından 20.7.1983 günü süresinde temyiz edilmiştir.
Dava konusu olan mahcuz eşyalar, 20.10.1977 tarihli cihaz senedinde açıkça yazılıdır. Evlenme sırasında kadının, kocası evine getirdiği şahsına ait eşyaların, cihaz senedi ile belgelendirilmesi mahalli örf ve adete uygundur. MK. nun 170. maddesi hükmü uyarınca, karı koca, evlenme mukavelenamesi ile kanunda muayyen diğer usullerden birini kabul etmedikleri takdirde aralarında mal ayrılığı cereyan eder. Cihaz senedinde davacı kadına ait olduğu açıkça belirtilen eşyaların, aile reisi olarak kocaya teslim edilmiş olması, borçlu kocaya ait olduğunu kabule imkan vermez. Davalı alacaklı, cihaz senedinin aksini iddia ve ispat etmemiştir. Davacı üçüncü şahıs, iddiasını yeterince kanıtlamıştır.
Bu itibarla, davanın kabulü gerekirken, reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüş ve kararın bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, dava kabul edilmek üzere, mercii kararının temyiz eden davacı üçücü şahıs yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 23.1.1984 gününde oybirliğiyle karar verildi.