 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1984/1634
K: 1984/2049
T: 12.06.1984
DAVA : Taraflar arasındaki davanın Bakırköy Asliye 5. Hukuk Hakimliğince görülerek mahkeme ilamında belirtilen gerekçelere binaen verilen 21.12.1983 tarih ve 186/683 sayılı hükmün duruşmalı olarak teyizen tetkiki davacı ve mukabil davalı vekili tarafından istenmiş olmakla işin gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı ve mukabil davalı arsa sahibi vekili, 16.2.1978 günlü sözleşme ile müvekkiline ait 3764 parsel sayılı taşınmaz üzerine arsa payı karşılığında kat yapımını üstlenen davalının sözleşmede belirtilen süre dolduğu halde henüz kaba inşaatı dahi bitiremediğini, temel üstü ruhsatı alınmamış olduğu gibi inşaatın sözleşme ve projesine aykırı olarak yapıldığının saptandığını, bu nedenlerle akdin feshedildiği duyurulduğu halde davalının inşaatın alt katında bulunan işyerini işgale devam ettiğini ileri sürerek, taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ile davalının inşaattaki her türlü faaliyetinin durdurulmasına, davalının inşaata her türlü müdahale ve müracatının men'ine, sözleşmenin yerine getirilmemesinden ötürü davacının inşaatı kullanamamak, kiraya vermemek şeklindeki zararını tazmin açısından şimdilik 260.000 liranın kanuni faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiş, proje değişikliği hususunda tarafların mutabakatı bulunduğunu, davacının haksız şikayeti üzerine belediyece durdurulan inşaatın tadilat projesi ile fiili durumunun projeye uygun hale getirilebileceğini, beyan ederek davanın reddini savunan davalı yüklenici 19.6.1981 günlü mukabil davasında ise sözleşme gereği inşaatın başlamasından önce gayrimenkulün 80/160 hissesinin tapuda yükleniciye devri gerekirken arsa sahibinin bu edimini yerine getirmediğini ileri sürerek 3764 parsel sayılı taşınmazın 80/160 hissesinin hükmen tescilini talep etmiş, yerel mahkemenin asıl davanın tamamane reddine, mukabil davanın kabulü ile 3764 parselde kayıtlı taşınmazın 80/160 payının yüklenici adına tapuya tesciline dair karar davacı ve mukabil davalı arsa sahibi vekilince temyiz olunmuştur.
1 - davalı yüklenici 16.2.1978 tarihli düzenleme şeklindeki sözleşme ile davacı arsa sahibine karşı arsa payı karşılığında kat yapımını üstelenmiş olup sözleşmenin 5. maddesinde inşaatın sözleşme gününden itibaren 1 yıl içinde bitirilerek iskan ruhsatı alınarak teslim edileceği, 6. maddesinde ise arsa sahibine ait dükkan ve daireler gününde teslim edilmediği takdirde müteahhidin her geçen ay için dükkan ve daireler gününde teslim edilmediği takdirde müteahhidin her geçen ay için dükkan ve dairelerin kira bedeli olarak 10.000 lira tazminat ve cezai şartı nakden ve tamamen ödeyeceği öngörülmüş, sözleşmenin 1. maddesinde ise gayrimenkulün tamamı 160 hisse kabul edilerek 80/160 hissenin tapuda müteahhide devredileceği belirtilmiş olmakla birlikte devir işleminin hangi anda yapılacağı yolunda bir hüküm getirilmemiştir. Sözleşmenin 4. maddesi hükmünden devir işleminin sözleşmenin imzalanmasını müteakip yapılacağı anlaşılmakta ise de davalı yüklenici, davadan önce tapuda 80/160 hissenin devir işleminin yapılması için davacıdan hiçbir talepte bulunmamış, davacıyı bu hususta temerrüde düşürmemiştir. Davalı yüklenicinin sözleşmeye göre işin bitirilmesi gereken tarihte inşaatı ikmal edemediği, inşaatın birçok noksanları olup iskana müsait olmadığı gerek davacı talebi ile yapılan tesbitte alınan 19.9.1980 tarihli bilirkişi raporu ve gerekse mahkemece alınan 1.7.1983 tarihli bilirkişi raporunda belirtilmiş ise de davalının inşaatın yüzde olarak ne miktarını ikmal ettiği ve ne miktarda noksan iş bıraktığı her iki raporda da tesbit edilmemiştir. Eser sözleşmelerinde yüklenicinin kendi kusuru ile işi muayyen zamanda bitirmeyerek temerrüde düşmesi nedeniyle sözleşmenin iş sahibi tarafından feshi halinde uyuşmazlığın kural olarak Borçlar kanunun 106-108. maddeleri hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gerekir. Ancak, olayın niteliği ve özelliğinin haklı gösterdiği durumlarda Medeni Kanunun 2. maddesi hükmü gözetilen sözleşmenin feshi ileriye etkili sonuç doğurur. Mahkemenin bu yön üzerinde durmayarak asıl davanın reddine karar vermiş olması hatalıdır. yargıtay İçtihadı birleştirme Büyük Genel Kurulunun 1983/3 Esas, 1984/1 Karar, 25.1.1984 günlü kararında belirtilen esaslar doğrultusunda gerekli araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmek üzere hüküm davacı ve mukabil davalı yararına bozulmalıdır.
2 - davacı ve mukabil davalı arsa sahibi ayrıca sözleşmenin yerine getirilmemesi nedeniyle inşaatı kullanamamak ve kiraya verememekten doğan zararının tazmini açısından şimdilik 260.000 liranın tahsilini istemiş mahkemece bu isteğin de reddine karar verilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmenin 6. maddesinde mal sahibinin dükkan ve daireleri gününde teslim edilemediği takdirde müteahhidin her geçen ay için dükkan ve dairelerin kira ederleri olarak mal sahibine 10.000 lira tazminat ve şartı cezayı nakden ve tamamen ödeyeceği yazılıdır. Borçlar Kanununun 96. maddesinde, alacaklı hakkını kısmen veya tamamen istifa edemediği takdirde borçlu kendisine hiçbir kusurun isnad edilemiyeceğini isbat etmedikçe bunda mütevellit zararı tazmine mecburdur. O halde davacı ve mukabil davalının bu husustaki talebinin de reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı görülmüştür.
SONUÇ : Yukarıda 1 ve 2. bentlerde açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı ve mukabil davalı (S.B.) yararına BOZULMASINA, 12.6.1984 gününde oybirliğiyle karar verildi.