 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1984/1294
K: 1984/3140
T: 19.10.1984
DAVA : Taraflar arasındaki davanın Aksaray Asliye 2. Hukuk Hakimliğince görülerek mahkeme ilamında belirtilen gerekçelere binaen verilen hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı vekili eksik ve kusurlu işler tutarı 126.590 TL.'nin dava tarihinden itibaren işleyecek kanuni faiz, yargılama giderleri ve vekalet ücretiyle birlikte tahsilini dava etmiş, davalı davaya karşı yazılı bir savunmada bulunmamıştır.
24.9.1982 tarihli bilirkişi raporuna dayanarak 104.557 lira 20 kuruşun tahsiline, fazlaya dair isteğin reddine dair mahalli mahkeme kararı davalı tarafından temyiz edilmiştir.
5.5.1977 tarihli mukavelenin 6 ncı maddesince yapımı taahhüt olunan eserin en geç 30.11.1978 tarihinde tamamlanarak teslim edileceği kabul olunmuştur. Mukavelede tesbit edilen bu sürenin geçirilerek teslim tarihinde davalının temerrüde düştüğü hususunda davacı inandırıcı bir delil getirmediğinden teslim tarihi olarak 30.11.1978 günü ile bağlı kalınmasında zorunluk vardır.
Müteahhidin mesuliyeti genel olarak işçinin hizmet akdindeki mesuliyetine dair hükümlere bağlıdır. Yapılan şeyin tesliminden sonra iş sahibi işlerin alışmış gidişine göre imkanın bulur bulmaz o şeyi muayeneye ve kusurları varsa bunları müteahhide bildirmeye mecburdur. Aksi taktirde dava ve talep hakkı düşer. Yapılan şeyin açıkca veya zımnen (kapalıca, dolayısıyla) kabulünden sonra müteahhit her türlü mesuliyetten kurtulmuş olur.
İş sahibi muayene ve ihbar mükellefiyetini yerine getirmediği takdirde eseri bütün kusur ve ayıpları ile kabul etmiş sayılır.
Ne varki, yüklenicinin kasten sakladığı açık ayıplarla usulüne göre yapılan muayenede görülmeyecek bozukluk (gizli ayıp) niteliğinde olduğundan, gerek bunlar gerekse gizli ayıplar nedeni ile yüklencinin sorumluluğu devam eder. Kabul, gizli ayıpları kapsamadığından aynı maddenin ikinci fıkrasında öngörülen kabul karinesinin bunlar hakkında uygulama olanağı yoktur.
Bu açıklama, uygulamada yanılgıya önlemek amacına yönelik olarak yapılmıştır. Olayımızda :
Aksi sübut bulmadığına göre eserin 1978 sonunda teslim edildiğinin kabulü zorunludur. Dava dilekçesinde açıklanan, dış daire ve kömürlük kapıları baca koruyucusu sıva, badana eksiklikleri ise sosyo ekonomik hayatta işlerin olağan gidişine, hayatın olağan akışında objektif ölçülere göre olanak bulunur bulunmaz eserin muayenesinde görülebilecek açık ayıp niteliğindedirler. Bahse konu açık ayıpların derhal (çabucak) hemen duyurulduğu konusunda bir belge ve tanık beyanı da mevcut değildir. Dayanak yapılan ve delillerin tebiti yolu ile alınan bilirkişi raporu da 30.12.1980 tarihinde yapılan başvurudan sonra 16.1.1981 tarihinde verilmiştir.
Eserin, incelenme ve ayıpları bildirme görevi hemen yerine getirilmiş olmamakta eksiklik ve bozuklukları ile kabul edilmiş sayılması kanunen gerekmektedir.
Bu nedenle iş sahibi davacı taraf haklarını kullanmak olanağını kaybetmiş olduğundan davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Karar bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda gösterilen nedenle temyiz eden davalı yüklenici (İ.Y.) yararına yerel mahkeme kararının BOZULMASINA, 19.10.1984 gününde oybirliğiyle karar verildi.