 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1984/1184
K: 1984/2985
T: 10.10.1984
DAVA : Taraflar arasındaki davanın (Adana 3. Asliye Hukuk Hakimliği)nce görülerek mahkeme ilâmında belirtilen gerekçelere binanen 15.12.1983 tarih ve 313 - 667 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkiline ihale edilmiş Gülnar 2. Grup (Kuşkan - Yeşilköy - Arenfinar - Çatak - Kurban, Emirci - Beydilli, Adıncık, Karaseki) Köy yollarının stablize dökülmesi (figüre edilmesi) işinin normal standartlara uymadığı stablize dökümüne elverişli olmadığı, fahiş bir hataya düşürüldüğü, yapılmasının imkânsız hale geldiğinden sözleşmenin imzalanmadığından ihalenin feshi ile 2.169.973 lira 92 kuruş teminatının iadesi talep ve dava etmiş, davalı vekili de 8.6.1983 tarihli lâyihasında yazılı sebeplerle davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece (... idarece ihale edilip henüz sözleşme yapılmadığından) davanın idari yargıda bakılması gerektiğinden görev yönünden reddine dair kararı davacı tarafından temyiz edilmiştir.
İdari yargının yetkisi, idari makamların idare hukuku alanındaki faaliyetinden doğan uyuşmazlıklardır. Burada, Devletin kamu hukuku kurallarına göre yapmış olduğu idare işlemler söz konusu olur. İdari yargının temel fonksiyonu idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimini yapmaktan ibarettir. 6.1.1982 tarih 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2/2. maddesinde belirtildiği üzere "idari yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygun bulunana denetimi ile sınırılıdır." Bu kural 18.10.1982 tarih 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 125. maddesinin 4. fıkrasındaki ilk cümlesini oluşturmuştur. İdare, özel hukuk tüzel kişisi olarak hareketle eylem ve sözleşme de yapabilir. Bu takdirde faaliyetlerinde özel hukuk kurallarına uymak zorundadır.
2490 sayılı Artırma, Eksiltme ve İhale Kanunun 1. maddesince umumi, mülhak ve hususi bütçelerle idare edilen daireler namına alma, satma, yaptırma, keşfettirme kiraya verme, kiralama ve bunlara benzer işler bu kanunda yazılı hükümlere göre yapılır: Müteahhit yapılması komisyonların selâhiyeti içinde bulunan ihalelerde ihale tarihinden ve vekâletlerin tasdikine bağlı olan işlerde ihale kararının kendisine veya kanuni ikmetgâhına tebliğ tarihinden itibaren tatil günleri sayılmak üzere 15 gün içinde mütaahhit muvakkat teminatı kat'i teminat miktarına çıkarmaya ve şartnamede yazılı masrafları müteahide ait olmak üzere mukavele yapmaya ve noterliğe tescil ettirerek alâkalı daireye vermeye mecburdur. Müteahhitler bu mecburiyete riayet etmediği takdirde ihalesi feshedilir ve muvakkat teminatı Hazine'ye irat kaydolunur.
Taraflar arasındaki ilişki özel hukuk alanına giren bir uyuşmazlık olması sebebiyle davanın idari yargıda değil adli yargıda -umumi mahkemelerde- bakılması zorunludur. Mahkemenin aksine yazılı düşüncelerle davayı reddi usul ve kanuna aykırı görülmüştür. işin esası incelenerek hasıl olacak uygun sonuç çevresinde karar verilmek üzere mahalli mahkeme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde davacıya iadesine, 10.10.1984 gününde oybirliğiyle karar verildi.