 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1984/8369
K: 1985/2747
T: 16.04.1985
Davacı (G.E.) vekili tarafından, davalı Şirket aleyhine 2.3.1984 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin iptali istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.7.1984 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı (G.E.) Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş. vekilleri Av. (R.A.) ve Av. (İ.K.) tarafından istenilmekle (...) gereği düşünüldü.
Davacı (G.E.), kocasının mevcut ve doğması muhtemel borçlarından ötürü 666 parsel sayılı taşınmazdaki payı üzerine davalı şirket lehine teminat ipoteği kurmuş vre bilahere alacak miktarı belli olmadığından bahisle mezkur ipoteğin iptalini istemiştir. Her ne kadar dava konusu ipoteğin 18.5.1979 gün ve 2560 yevmiye numaralı akit tablosunda ipoteğin kaç lira alacak teminat teşkil ettiği yazılmamış ise de, gerek ipotek belgesinde ve gerekse tapu kaydında ipotek bedeli, 6.500.000 (Altı milyon beşyüzbin) liradır. Bu durumda ipotek akdi tanzim olunurken kaç lira alacak için teminat teşkil ettiği hususunun yazılması unutulmuş olabileceği gözönünde tutularak tapu sicil muhafızlığından ipotekle ilgili evrakın istenmesi ve diğer belgelerle birlikte değerlendirilmesi, hasıl olacak sonuç dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ve soruşturmaya istinaden yazılı şekilde karar verilmesi isabetli bulunmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekillerinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (...) 16.4.1985 günnüde oyçukluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Davacı (G.E.), kocasının mevcut ve doğması muhtemel borçlarından dolayı 666 parsel sayılı taşınmazdaki payı üzerine davalı şirket lehine taminat ipoteği kurdururken gayrimenkulün azami ne miktar ile güvence teşkil edeceği
akit tablosundan belirtilmediğinden mezkur ipoteğin fekkini istemiş, mahkemenin davayı kabul etmesi üzerine hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Gayrimenkulün rehninin önemi, toprağın değerini tedavül ettirme foksiyonunda toplanır. Bu foksiyonları itibarile Medeni Kanun gayrimenkul rehinini düzenlerken 765 inci maddesinde 3 ayrı gayrimenkul rehin çeşidi kabul etmiştir. Bunlar ipotek, ipotekli borç senedi ve irad senedidir. Gayrimenkul rehin çeşitleri bakımından hukukumuzda kapalı sayı ilkesi uygulanmıştır. Kanunumuzda sayılan gayrimenkul rehin çeşidinden başka
tip ve muhtevada rehin kurulamaz. Gayrimenkul rehnine kanunla öngörülen başka bir muhteva da verilemez. Medeni Kanunun 765/II ve Tatbikat Kanunu'nun 24 üncü maddesi buna amirdir. Bunun aksine yapılan sözleşme kanunun emredici hükmüne aykırı olduğundan mutlak butlan müeyyedesine tabidir. Buna rağmen her nasılsa tapu memurunca 3 tipe aykırı tescil yapılması kanunen kabul edilmemiş olan rehin çeşidine varlık kazandıramaz. İpotek sadece teminat foksiyonu olan bir rehindir. Gayrimenkul rehni alacak muayyen bir alacak için ve miktarı Türk parasıyla belitilmek suretiyle tesis olunabilir. Alacağın miktarı muayyen değilse azami ne miktar için teminat teşkil edeceği sözleşmenin her iki tarafınca akit tablosunda belirtilmek lazım ve şarttır. Bu akit tablosunda gayrimenkulün azami ne miktar için güvence teşkil edeceğinin belirtilmediği tartışmasızdır. Adi kefalet akdi dahi yazılı olmalı ve de ne miktar paraya kefil olunacağı ayrıca sözleşmede belirlenmiş bulunmak gerekirken ve yine bedeli belirlenmeyen kefalet aktinin geçersiz olacağı Borçlar Kanununun 11 ve 484 üncü maddesi delaleti ile kabul olunduğu halde, bir aynı teminat olan gayrimenkul rehninde teminat altına alınan bedelin akit tablosunda yazılı olmaması onu geçerli kılamaz. İpotek akit tablosunda gösterilmeyen belirtilmeyen bedelin tapudaki mesnet belgelerde bulunması sözleşmeye geçerlilik veremez. Bedeli belirtilmeyen bir ipotek akit tablosunun ve ipotek senedinin icraya verilerek ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile nasıl takip yapılacağı merek konusudur. Eğer üzerinde bedel yazılmayan ipotek akit tablosuna geçerlilik verilirse yeni bir ipotek türü yaratılmış olur ki bu durum kanunumuzun sistematiğine aykırı düşer.
Bu nedenle muhtevasında ne miktar için veya ne kadar azami miktar için güvence teşkil edeceği belirtilmeyen gayrimenkul reddi geçersizdir.
Davanın kabulü bu nedenle doğru olduğundan çoğunluğun bozma kararına karşıyım. Hükmün onanması oyundayım.