 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1984/6664
K: 1984/7045
T: 20.11.1984
DAVA : Davacılar vekili tarafından, davalı Ahmet aleyhine 22.6.1979 gününde verilen dilekçe ile ferağa icbar suretiyle tescil ve tapudaki takyitlerin terkini istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; ferağa icbar suretiyle tescil davasının kabulüne ve tapudaki takyitlerin terkini isteğinin reddine dair verilen 6.7.1983 günlü hükmün Yargıtay'ca, duruşmalı olarak incelenmesi davacılar ve davalı vekilleri tarafından istenilmekle; dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek, gereği düşünüldü:
KARAR : Davaya dayanak yapılan 22.6.1977 gün ve 4415 sayılı satış vaadi sözleşmesinin iptali için dava açıldığı ve 1981/144 esas sıra numarada kayıtlı olduğu bildirilmiştir. Daha önce açılıp reddedildiği belirtilen 1978)397 esas sayılı davanın hukuki nedeni aynı değil ise, 1981/144 esas numaralı davanın sonucunun beklenmesi iktizaeder. Zira, 1981/144 esas sayılı danın kabulü ve satış vaadi sözleşmesinin iptali halinde, davacılar hukuki dayanaktan yoksun kalacaklar ve bu nedenle davanın reddi gerekecektir. Bu itibarla, 1981/144 esas sayılı davanın ön mesele teşkil edeceği ve sonunun beklenmesi gerekeceği düşünülmeden işbu davanın sonuçlandırılması ve yazılı biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Öte yandan 1981/144 esas sayılı dava, 1978/397 esas sayılı davadaki aynı hukuki nedene dayandığı veya ayrı bir hukuki nedene dayanıp da reddedildiği takdirde, taraflar arasında haricen düzenlenen ve itiraza maruz kalmayan 22.6.1977 günlü protokol hükümlerinin gözönünde tutulması iktiza eder. Protokolde, satış vaadi sözleşmesine atıfta bulunurak satış bedelinin aslında iki milyon lira olduğu ve bu bedele mahsuben davacıların davalı Ahmet'in üçüncü kişi ve kuruluşlara olan borçlarını ödemeyi yükümlendikleri belirtilmiştir.
Davacıların, çekişmeli taşınmazın adlarına tescilini isteyebilmeleri için protokolda yüklendikleri edimlerini yerine getirmeleri iktiza eder. Bu hususta, taraflardan delilleri istenmemiş, eksik inceleme ve soruşturmaya istinaden hüküm kurulmuştur. Kaldıki, çekişmeli taşınmazın tapu kaydında davacılar lehine bir milyon liralık ipotek mevcuttur. İpotekle ilgili belgeler getirtilip incelenmemiş ve ayrıca taraflardan bu ipoteğin kuruluş nedeni sorulmamıştır. Söz konusu ipotek, protokolde belirtilen teminat ipoteği olmadığı ve ayrı bir alacağa taalluk ettiği takdirde, MK. nun 788/2. maddesi uyarınca davanın dinenemeyeceği düşünülmemiştir. Kabule göre de:
Davaya dayanak yapılan satış vaadi sözleşmesi, 13.7.1977 gün 2635 yevmiye ile tapuya şerh edilmiş ve hukuken güçlendirilmiştir. Yasal hükümler hariç olmak üzere bu tarihten sonra tapu kaydına konulan takyidler davacıları bağlamaz. Bu bakımdan, davacılar vekilinin satış vaadi sözleşmesinin şerhinden sonra tapu kaydına konulan takyidlerin terkini isteğinin reddi, usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan müeyyizler vekillerinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), istek halinde peşin alınan temyiz harcını temyiz edenlere iadesine, 3000 lira duruşma vekalet ücretini davalı Ahmet ve dahili davalılardan alınarak davacılar Namık ve Ali Faik'e, 3000 lira duruşma vekalet ücretininde davacılardan alınarak davalı Ahmet ve Türkiye...Bankası'na ödenmesine, 20.11.1984 gününde oybirliğiyle karar verildi.