Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1984/5764
K: 1985/80
T: 08.01.1985
DAVA : Davacı İ.G. vekili tarafından Urla Belediyesi aleyhine 2.11.1966 gününde verilen dilekçe ile tapuyu taşınmaza elatmanın önlenmesi, ayrıca yine davacı tarafından davalılar Hazine ve Urla Belediyesi taleplerine 16.1.1976 gününde verilen dilekçe ile kadastro tahdidinin iptali ile 28 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına ve zilyetliğe dayanarak tescili istenmesi üzerine her iki davanın birleştirilerek yapılan muhakeme sonunda; dava konusu 28 ada 1 parselsayılı taşınmazın Hazine adına tesciline ve bu parselin davacı adına tescili ile Urla Belediyesinin el atmasının önlenmesi isteklerini kapsayan ve birleştirilen her iki davanın reddine dair verilen 29.2.1984 günlü hükmün Yargıtay'ca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı tarafından istenilmekle gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili kadastro komisyonunca 73 ada, 8 ile 12 ve 28 ada 1 parsel sayı ile tahdit edilen taşınmazların aslında bütün halinde tek parça taşınmaz iken Mayıs 1291 tarih 66 sıra numaralı tapu ile A.İ.M.'ya ait olduğunu, aradan Urla izmar yolunun geçmesi ile 28 ada 1 parsel sayılı taşınmazın diğerlerinden ayrıldığını ve müstakil hale geldiğini, İ.'nin 1327 yalında öldüğünü ve mirasçılar arasında yapılan taksimde mezkür taşınmazın müvekkiline düştüğünü bildirerek 28 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davacı İ.G. adına tescilini ve Urla Belediyesinin bu yere elatmasının önlenmesini istemiştir. Mayıs 1291 tarih 66 numaralı kaydı, emlak yoklama kaydı olup çekirdeksiz bağın mülk gürumuna aittir. Zemini arzı miri olup kaydına raslanılmamıştır. Eski ahkama göre miri veya vakıf arazi ve arsa üzerine yapılan ve dikilen çubuklar emlaki sırfa sayıldıklarından, zemin ve gurm ayrı ayrı tasarrufa konu olmakta ve bu sebeple gurm, zemin için ayrı ayrı kayıt tesis edilmekte idi. Mülga Arazi Kanunu hükmünce emri tasarrufta ve işgalde zenin gurma tabi olmaktaydı. Bu durum emvali gayrimenkulenin tasarrufuna dair 25 Mart 1329 tarihli kanunu muvakkatın yürürlüğe girdiği güne kadar devam etmiştir. Zemin tapusu bulunmadığına, tesis tarihine nazaran zemin gurma tabi olacağına göre, Mayıs 1291 tarih 66 sayılı kaydın malikini zemini mülkiyetinin de sahibi olduğunun kabulü iktiza eder. Kadastro komisyonu 3.7.1963 günlü kararı ile Mayıs 1291 tarih 66 sayılı kaydın, 73 ada 8 ila 12 parsel sayılı taşınmazları kapsadığını kabul etmiştir. Kaşifte mahalli bilirkişiler mezkür kaydın, eşhası mütegayyibeden kaldığından ötürü hazine adına tahdit edilen çekişmeli 28 ada 1 parsel sayılı taşınmaza aidiyeti yönünden ademi malumat beyan etmişlerse de, bu husus normal kabul etmek gerekir. Zira, aradan geçen süreye nazaran 1291 tarihinde tesis edilen kaydı, zemine uygulayacak kişiyi bulmak bugün için zordur. Merkür kaydın zemine uygulanması bakımından komşu taşınmaz kayıtlarından ve diğer belgelerden yararlanılmalıdır.
Bu itibarla, çekişmeli taşınmazla ilgili olduğu bildirilen kadastro komisyonunun 30.12.1975 gün 1262 sayılı kararı istenilmeli, Mayıs 1291 tarih 66 sıra numaralı kaydın gittileri celbedilmeli bu kayıtla ilgili olduğu belirtilen Urla Asliye Hukuk Mahkemesinin 1963/269 ve 1963/271 esas sayılı dosyaları evrak arasına konulmalı, 73 ada 8 ila 12 parselerin komşu taşınmazları ile 72 ada 5 ile 9 parsel sayılı taşınmazların kadastro beyannameleri, revizyon gören tapular tesis ve tedavülleri ile birlikte getirtilmeli, bilahare bu belgelere çevreyi iyi bilen yaşlı ve tarafsız kimseler arasından seçilecek mahalli bilirkişiler aracılığıyla zemine uygulanmalı, bilirkişilerin bilemedikleri konularda taraflara arazi başında tanık dinletme olanağı sağlanmalı, davanın özelliği gözönünde tutularak keşifte tapudan anlayan uzman bilirkişi hazır bulundurulmalı, kendisinden kayıtlar ve uygulama hakkında gerekçeli rapor alınmalı, teknik bilirkişiye keşfi izlemeye ve infaza elverişli ölçekli kroki düzenlettirilmeli, tüm deliller ayrı yarı değerlendirilmeli ve varılacak sonuç dairesinde bir hüküm kurulmalıdır.
Açıklanan biçimde inceleme ve soruşturma yapılmadan tesis olunan hükmü isabetli bulunmamış ve bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 8.1.1985 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Evlat Edinme] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hakkında 
  • 04.05.2025 15:37
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini