 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1984/5648
K: 1984/7786
T: 25.12.1984
DAVA : Davacı H.Ş. vekil tarafından davalı A.B. aleyhine 26.9.1980 gününde verilen dilekçe ile ferağa icbar suretiyle tescil istenmesi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan muhakame sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.5.1984 günlü hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesinin A.B ve vekili Av. N.B. tarafından istenildiği görüldü. Davalı asil A.B'ün temyiz dilekçesinde her ne kadar dairemiz başkan ve Üyelerince bu davayı bakılmayarak dosyanın başka bir dairede incelenmesini talep etmişse de; yargıtay kanununun 39 . naddesine göre toplu ret istemleri dinlenemez. Bu nedenle dairemizce işe bakılacağı cihetle gereği düşünüldü :
Dosya kapsamına toplanan delilere ve kararda yazılı gerekçelere göre davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak;
Satış vaadi sözleşmesinde yazılı 44 ada 52 sayılı parselin mevcut olmamasına sebebine dayalı mahkemenin önceki kararı dairemizce bozulurken borçlar kanununun 18 inci maddesine yazılı tapu sicil muhafızlığının 44 ada 52 parsel mevcut bulunduğuna ilişkin 16.10.1980 günlü karşılık yazısı ve davalının davalının davacıya gönderdiği mektup gözönünde tutulmuştur.
Bozma üzerine davalı 47 ada 52 sayılı parseldeki evin 1979 yılında inşa edildiğini bu itibarla 1974 yılında yapılan satış vaadi sözleşmesinde ve mektupta evden bahsedildiğine göre satış konusu taşınmazın 47 ada ve 52 sayılı parsel olamıyacağın sözleşmenin yapıldığı tarihte üzerinde ev olan yine sözleşmede yazılı aynı ada içinde yer alan 44,45,46,47 sayılı parseller ile bunların üzerindeki evler üzerinde incelemeyi dosyadaki satış vaadi sözleşmesi ile tapu kayıtların iktisap tarihlerine ve sair delileri dikkate alınarak birlikte değerlendirmeyi içeren rapor istenmek ve sonucuna göre bir karar vermek gerekir.
Her ne kadar temyiz konusu hüküm yargıtayın bozma kararına uygun isede tapu sicil muhafızlığının daha önce 44 adadaki davalıya ait diğer parselleri bildirmemesinden kaynaklanan ve bu defaki gibi tahkikata sevk yerine önceki gibi bir karar alınmasına neden olan maddi yanılgı söz konusu is bu yanılgı usulen kazanılmış hak teşkil etmez.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle davalı ve vekilin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 25.12.1984 gününde oybirliğiyle karar verildi.