 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1984/4618
K: 1984/6871
T: 13.11.1984
DAVA : Davacı İ.P. vekili tarafından davalı H.A. aleyhine 3.11.1983 gününde verilen dilekçe ile ferağa icbar suretiyle tescil karşılık dava ile tapulu taşınmaza elatmanın ve muarazanın önlenmesi davaya dayanak yapılan ve ayrıca çıkacak senetlerin iptali istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; ferağa icbar suretiyle tescil davasının reddine tapulu taşınmaza elatmanın ve muarazanın önlenmesi muhdesatın yıktırılması isteğinin kabulüne senet iptali isteğinin reddine dair verilen 15.3.1984 günlü hükmün yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi İ.P. ve H.a. vekilileri tarafından istenilmekle gereği düşünüldü :
Asıl dava şahsi hakka dayanarak ferağa icbar suretiyle tescil istemine ilişkin olup kesin mehile rağmen senet ibraz edilmediğinden bahisle reddedilmiştir. Davacı şahsi hakkı temellük eden kişi durumundadır. Onun dayanağını teşkil eden antalya 2 nci Noterliğince düzenlenen 4.7.1972 gün ve 3016 sayılı senette satıcısına ait belgenin Antalya 1 inci noterliğince 5.10.1963 gün 11770 yevmiye numarası ile tanzim edildiği belirtilmiştir. Giderlerin davacı veya vekilinden alınmak suretiyle ilgili belgenin Antalya 1 inci noterliğinden istenmesi gerekirdir. Antalya 2 nci noterliğinin 3.5.1971 gün 1757 yevmiye numaralı satış vaadi senedinin mesnedi olan H.A. ile H.Ş arasında düzenlendiği bildririlen sözleşmeyi davacı vekili ibraz edememiş isede kendisinden nerede olduğunun sorulması ve alınacak cevaba göre araştırılması gerekir. Açıklanan biçimde bir inceleme ve soruşturma yapılmadan davacı vekiline verilen mehlin kesin olmadığı nazara alınmadan davanın reddi doğru değildir. Kaldıki uymaması halinde hasıl edeceği sonuçları anlatılmayan kesin mehlin geçerli olmayacağı da düşünülmemiştir.
Öte yandan kısa kararda tapulu taşınmaza elatmanın önlenmesine değinilmediği halde gerekçeli kararda bu hususa yer verilmesi karşılık dava dilekçesinde muhdesatın yıktırılmasına ilişkin bir istek olmadığı halde bu konuda davacı aleyhine hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
Kabule görede;
Asıl davacı senetleri ibraz ve iddiasının ispat edememesi karşısında senetlerin davalı ve karşılık davacıyı bağlamıyacağına ilişkin iddia hakkında karar verilmesine mahal yoktur. bu sebeple adı geçenin de yargılama gideri ve vekalet ücreti ile sorumlu tutulması mümkün değildir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle mümeyyizler vekillerinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 13.11.1984 gününde oybirliği ile karar verildi.