 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1984/4110
K: 1985/625
T: 28.01.1985
DAVA : Davacılar tarafından, davalılar aleyhine 17.5.1982 gününde verilen dilekçe ile su yolu tesinin istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle gereği düşünüldü:
KARAR : Davacılar kendilerine ait 918, 307 sayılı parsellerin sulanabilmesi için mecra hakkı isteminde bulunmuşlardır. Mecra hakkının tesisinde gözönünde tutulacak husus bu hakkın başka yerden tanınmasınınimkansız olması veya çok fazla masrafı mucip bulunmasıdır.
Her ne kadar savunmada ve bazı raporlarda davacıların mevcut köy kanalından yararlanmak suretiyle taşınmazlarını sulayabilecekleri ifade edilmiş ise de düzenlenen haritalarda görüldüğü üzere sözü edilen köy kanalı esasın paftasında bulunmadığı gibi bu köy kanalı uzunluğu ve istiab haddi itibarı ile davacılar taşınmazının gereği gibi sulanamayacağı, sulanmasına çalışması halinde kanaldaki suyun % 43. alınmış olacağı olacağı ve bu takdirde kanal güzergahında bulunan başkalarına ait taşınmazların susuz kalacağı, kanal genişletildiği takdirde hem çok masrafı mucip olacağı ve hem de seviye farkı nedeniyle ara yerlerde daha fazla pompaj gerektiği anlaşılmaktadır.
Bu durum karşısında en uygun ve en az masrafı mucip olacak yerin tespitinde zorunluk vardır. Nitekim 16.3.1983 günlü son bilirkişi raporunda köy kanalı bir tarafa bırakılarak kırmızı ve yeşile boyalı kısımlar üzerinde durulmuş, bunlardan 881 sayılı parselin kuzey sınırını takip eden ve kısmen 237 parselin içinden geçen kırmızı ile işaretli yerin uygun olacağı belirtilmiştir. Her ne kadar 881 ve 237 parsellerin aynı kişiye ait olduğu gerekçesi ile 237 sayılı parselden bu şekildeki geçişte bir sakınca bulunmadığı ifade edilmiş ise de, maliklar ayrı olduktan başka her parsel müstakil hüviyeti haiz olduğundan 237 sayılı parselin güney kısmındaki geçit yerinin 881 sayılı parselin kuzey doğu köşesine alınmasında büyük bir sakınca yoksa oradan geçirilmesinin daha uygun olacağı gözönünde tutularak ve icabında bu konularda yeniden seçilecek uzman bilirkişiler mütalaasına başvurularak bir sonuca varılmak gerekir.
Mahkemece bu hususlar nazara alınmadan köy kanalından bahisle davanın reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Açıklanan nedenle davacıların temyiz itirazlarını kabulü ile hükmün BOZULMASINA 28.1.1985 gününde oybirliği ile karar verildi.