 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1984/4038
K: 1985/512
T: 22.01.1985
DAVA : Davacı Necati vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.3.1983 gününde verilen dilekçe ile şahsi hakka dayanarak tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 28.3.1984 günlü hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle; dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek, gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, sonradan tapulama komisyonunca 346 parsel sayı ile tespit edilen taşınmazın, tapuda kayıtlı bulunmadığı sırada maliki davalıların miras bırakanı Salih tarafından müvekkiline satıldığını, devir ve teslim olunduğunu, mevcut tescil davasını müteakiben ferağının verileceğinin vaad edildiğini davalılar adlarına tapulandığını ve ferağ takririni vermeye yanaşmadıklarını bildirerek çekişmeli taşınmazın davacı adına tescilini istemiştir. 9.10.1946 gün ve 6/12 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında belirtiliği üzere, taşınır mal hükmündeki tapusuz taşınmazların satış işlemi, teslim ile tamamlanır ve şekle bağlı değildir. Gerçekten dava konusu taşınmazda, tapusuz iken davacıya satılmış ve teslim ile tamamlanır ve şekle bağlı değildir. Gerçekten dava konusu taşınmazda, tapusuz iken davacıya satılmış ve teslim edilmiş ise, mülkiyetini iktisap etmiş sayılır, sonradan tesis olunan tapu kaydının iptalini ve bu taşınmazın kendi adına tescilini isteyebilir. Uyuşmazlık çekişmeli taşınmazın mülkiyetinin kime ait olduğunun saptanması ilişkin bulunduğuna göre, Salih'ten veraset belgesi istenerek mirascıların tespiti terekesine mümessil tayinine dair evrakın celbi, 346 parsele ait tapu kaydında yazılı dosyanın getirtilmesi, tarafların ibraz edecekleri delillerin toplanması, sonra tüm delillerin değerlendirmeye tabiitutulması ve varılacak sonuç dairesinde bir hüküm kurulması gerekir.
Bu itibarla 4.6.1958 gün ve 15/16 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği veçhile, bir davada olayları açıklamak tarafların, hukuki niteliği tespit ise hakimin görevi olduğu, dava dilekçesindeki tavsifle bağlı kalınmayacağı gözönünde tutulmadan açıklanan biçimde bir inceleme ve soruşturma yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 5000 lira duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı Necati'ye ödenmesine, 22.1.1985 gününde oybirliği ile karar verildi.