Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1984/3947
K: 1984/6099
T: 16.10.1984
DAVA : Davacıllar vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.7.1983 gününde verilen dilekçe ile şahsi hakka dayanarak tescil, mümkün olmadığı takdirde daire satış bedeli 1.300.000 liranın yasal faizi ile birlikte tahsili istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; şahsi hakka dayalı tescil isteğinin reddine, 1.288.000 liranın 28.7.1983 gününden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle her iki davalıdan alınarak davacılara ödenmesine ve fazla isteğinin reddine dair verilen 14.2.1984 günlü hükmün Yargıtay'ca, duruşmalı olarak incelenmesi davacılar ve davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek, gereği düşünüldü:
KARAR : Dosya kapsamına, kararda yazılı gerekçelerle, BK.nun 213. maddesi uyarınca tapulu taşınmazların satışına dair sözleşmeler resmi biçimde düzenlenmedikçe geçerli olmayacaklarına, Havva'nın 612 ada 48 parsel sayılı ana gayrimenkulde 1. kat 11 numaralı bağımsız bölümü Gülümser'e satışına ilişkin resmi senet mevcut bulunmadığına, adı geçen malikin mezkur daireyi Gülümser'e sattığı tapu istem belgesi düzenlenmesi ve dairenin anahtarını teslim etmesi Gülümser'e çekişmeli dairenin mülkiyetinin kendisine nakledilmesini isteme bakımından bir hak sağlamayacağına göre, mümeyyiz davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
Davalılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Daire satışı ile ilgili işlemler, Gülümser ile Havva arasında cereyan etmiştir. Davacı Hüseyin ile davalı Abdullah, eşlerinin vekili olarak olaya dahil olmuşlardır ve kendilerinin daire satışı ile ilgileri yoktur. Vekil, müvekkili namına işlem yaptığından Hüseyin'in dava ehliyeti yoktur ve Abdullah'a da husumet yöneltilmesi mümkün değildir. Hüküm kurulurken açıklanan hususlar gözönünde tutulmamış ve davalılar vekilinin bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü iktiza etmiştir.
Diğer yönden, davacı Gülümser vekili tarafından ibraz edilen ve daire satışından dolayı ödemelere ilişkin olan belgelerdeki imzaları davalı Havva kabul etmiştir. Yalnız davalı vekili 1.2.1980 günlü sözleşmede alındığı bildirilen 400.000 liranın 13.2.1980 günlü kapora senedinde yazılı olan 800.000 liraya dahil olduğunu savunmuştur. Bu arada 13.2.1980 günü para alınmadığı, Gülümser'in borcuna karşılık otosunu verdiği, bedelinin 400.000 lira sayıldığı ve 1.2.1980 günü alınan 400.000 lira dahil edilmek suretiyle toplam 800.000 lira için kapora senedinin düzenlendiği bildirilmiştir. Gerçekten daktilo ile yazılan 13.2.1980 günlü kapora senedinde 800.000 lira ödendiği bildirilmiştir. Havva mezkur senedin altına el yazısı ile satış bedeli olan 1.300.000 liradan 800.000 lirasını nakten aldığını bildirmiş ve beyanını imzası ile onamıştır. Senet kapsamı ve altındaki açıklama daire satış bedeli olarak 800.000 lira alındığını göstermekte ve başka para alınmadığını vurgulamaktadır. Bu hususu, Gülümser ve Hüseyin vekillerinin dairenin satış bedelinin 1.300.000 lira olduğunu, Havva ve kocası Abdullah tarafından 800.000 lira kapora alındığını bildiren ve alacağın teminatı için taşınmazın temlikini ve üzerine mükellefiyet konulmasını önlemek amacı ile ihtiyati tedbir isteğini kapsayan dilekçesinde doğrulamaktadır. Bu duruma göre, davalı Havva'nın daire satışından dolayı sözü edilen senetler itibarıyla 800.000 lira ve ayrıca makbuz tutarı 88.000 lira olmak üzere toplam 888.000 lira aldığı halde, onun 1.288.000 lira ödemekle yükümlü tutulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının adı geçenlere iadesine, 6.500 lira duruşma vekalet ücretinin davacılar Gülümser ve Hüseyin'den alınarak davalılar Havva ve Abdullah'a ödenmesine, 16.10.1984 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Evlat Edinme] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hakkında 
  • 04.05.2025 15:37
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini