 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1984/3921
K: 1984/3760
T: 30.07.1984
DAVA : Dava dilekçesinde 20 bin lira alacağın masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı, Kırcalar Dallık mevkiindeki 4 dönüm araziyi 20.000 lira bedelle 3. kişi Ayşe Çobanoğlu'ndan kiraladığını, burasını ekmek üzere iken davalı Şerife'nin aynı yeri arpa ekmek suretiyle işgal ettiğini kiralayan Ayşe Çobanoğlu'na vaki başvurusunun ise sonuç doğurmadığını bildirip ödemiş olduğu 20.000 lira kira parasının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, davalı ise daha önce kendisinin dava konusu taşınmazı kiraladığından ötürü burasını kullandığını ileri sürerek davanın reddini savunmuş, mahkemece anılan yerin mal sahibi tarafından parası peşin alınmak suretiyle davacıya kiralandığı halde davalı tarafından haksız yere işgal edildiği belirtilip 20.000 lira kira parasının tahsili cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Kiracı, kiralanana zilyed ise ancak ve sadece zilyedliğinin ihlali dolayısiyle maddi tazminat davası açabilir. Zira her ne kadar kiracının hukuksal durumu (Fer'i zilyed) olarak nitelendirilirse de, soyut kira sözleşmesi, kiracının taşınmazda fer'i zilyed olduğunun kabulüne yeterli sayılamaz. Çünkü taşınmaz mal kiracıya geçerli şekilde teslim edildikten sonra kiracının fer'i zilyedliği başlar Teslim ise, kiralanan şeyin her yönü ile kiracının kullanmasına hazır durumda bulundurulması veya yararlanmasına amade tutulması ile gerçekleşir. Şu da var ki kiralayan önce teslim yükümünü yerine getirmelidir. Aksi takdirde kiranın peşin ödenmesi şart edilen durumlarda dahi kira alacağı, kiralayan teslim borcunu yerine gettirmeye hazır olmadıkça doğmaz.
Olayda davacı mal sahibi ile yaptığı kira sözleşmesine dayanarak, kiralananı işgal eden davalı aleyhine bu davayı açmıştır. Oysa ki, davacının kiraladığı yere ait böyle bir dava açabilmesi için evvelemirde kendisinin zilyed olması lazımdır. Çünkü bu nev'i davaları açmak hakkı asli veya fer'i zilyede aittir. Kiralanan yerin usulüne uygun olarak teslim edildiği ve böylece fer'i zilyed durumuna girdiği hususu ise davacı tarafından ne iddia ve ne de isbat edilmiştir. Böylece davacının zilyedliği olmadığından mal sahibi ile yaptığı sözleşmeye dayanarak taşınmaz malı işgal eden aleyhine dava açamaz. Olsa olsa kiralayandan kiralanan yerin teslimini veya kiralananın teslim edilmemesinden doğan zararlarının tazmin edilmesini isteyebilir. Bu nedenlerle davacının dava hakkı olmadığından reddedilmek icap ederken davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 30.7.1984 gününde oybirliğiyle karar verildi.