 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1984/3736
K: 1984/5926
T: 09.10.1984
DAVA : Davacı kooperatif vekili tarafından,, davalı İlyas Muvaffak Girgin kardeşler aleyhine 8.6.1982 gününde verilen dilekçe ile ferağa icbar suretiyle tescil istenmesi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.11.1983 günlü hükmün yargıtayca duruşmalı incelenmesi davalı bir tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içersindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Dosya kapsamına ve toplanan deliller itibariyle davalının hükme karşı yönelttiği diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. Ancak,
Dosyada mevcut kadastro beyannamesi örneğinden, kadastro komisyonunca 22.2.1978 gün ve 20 sayılı tapu kaydına istinaden 1415 ada, 8 parsel sayılı taşınmazın davalı İlyas Muvaffak Girgin kardeşler adına tesciline karar verildiği anlaşılmakta ise de, söz konusu örneğe askı ilanı tarihi yazılmamıştır. Diğer 1417 ada, 54, 55 ve 74 parsel sayılı taşınmazların kadastro beyannamesi örneklerinde, kadastro komisyonu işlemlerine rastlanılmamıştır. Çekişmeli taşınmazların davalı olduklarına ilişkin yazı yeterli değildir. Ve ilgili evrak getirtilerek incelenmesi ve kontrol olanağının sağlanması gerekir. Bozma ilamına uyulmasına rağmen gerekleri yerine getirilmemiş ve dolayısıyla çekişmeli taşınmazların tahdit durumu kesinlikle belirlenmemiş olmakla, son hükmün dahi bozulması icab etmiştir.
Kabule göre de;
Mahkemece taşınmazların metrekaresi 60 liradan satıldıkları, yapılan hesaba göre satış bedelleri toplamını peşin ödenen paralar toplamı karşıladığı, bu durumda bono bedellerinin ödenip ödenmediğinin araştırılmasına mahal olmadığı belirtilerek dava kabul edilmiştir. Yapılan hesabın dökümü karar yerinde gösterilmemiş ve dolayısıyla kontrol olanağı sağlanmamıştır. Yalnız çekişmeli taşınmazlardan 1417 ada, 54 parselin yüzölçümünün 1762 m2 olarak kabul edildiği hesabın buna göre yapıldığı kanısı hasıl olmaktadır. Halbuki, teknik bilirkişi raporunda mezkur taşınmazın yüzölçümünün 4245 m2 olduğu belirtilmiştir. Gerek kararda ve gerekse bilirkişi raporunda belirtilen yüzölçümü miktarlarının satış birimi metrekarenin 60 lira ile çarpılması halinde davalı aleyhine hüküm kurulduğu kuşkusu hasıl olmaktadır. Gerçek durumun meydana çıkması için bilirkişi raporu ile yetinilmemesi, çekişmeli taşınmazların yüzölçümlerinin ilgili merciden sorulması, bildirilecek cevaba göre hesabın yapılması, bunun karar yerinde gösterilmesi ve hasıl olacak sonuç dairesinde hüküm kurulması gerekir. Bu itibarla eksik inceleme ve soruşturmaya dayanılarak hüküm, isabetli bulunmamıştır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 9.10.1984 gününde oybirliğiyle karar verildi.