 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1984/795
K: 1984/1581
T: 01.03.1984
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacılar davalıdan daire satın aldıklarını, davalının daireyi 11 ay geç teslim ettiğini, döşetmesi gereken karoları döşetmediğini, ayrıca mutfak, banyo ve tuvaletteki bazı işleri tamamlamadığını, bu eksiklikleri gidermek için kendilerinin masraflar yaptıklarını ileri sürerek, geç teslimden dolayı kira ve yapılan masraflar tutarı olan 79.349 liranın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, BK.nun 207. maddesine göre bir yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ve karar davacı tarafça temyiz edilmiştir.
1) Taraflar arasında kurulan 11.7.1978 günlü sözleşmeye göre, davalı davacılara satılmış olan daireyi sözleşme tarihinden itibaren iki ay içinde, yani 11.9.1978 tarihinde teslim etmeyi taahhüt etmiştir. Dairenin 21.8.1979'da onbir ay gecikme ile teslim edildiğinde bir uyuşmazlık yoktur. Sözleşmede, gecikmeden dolayı maktu bir tazminat ödenmesinin öngörülmemiş olması davacının geç teslim nedeniyle uğramış olduğu zararı, başka ifade ile rayiç kira bedeli üzerinden mahrum kaldığı kira tutarını tazminat olarak istemine engel teşkil etmez. Bilirkişi raporunda teslim tarihi itibariyle dairenin aydı 2500 lira getireceği açıklanmıştır. Buna göre onbir aylık geç teslim süresine ilişkin tazminat bakımından istemin reddi yasaya aykırıdır ve bozma nedenidir.
2) BK.nun 215. maddesinin son bendi gereğince bir binanın ayıplı olmasından mütevellit ve tekeffüle müstenit davalar mülkiyetin devrinden itibaren beş sene geçmekle sakıt olur. Olayda henüz beş yıl dolmadan dava açıldığından zamanaşımı süresi geçmemiştir. Olaya taşınır mallara ilişkin BK.nun 207. maddesinin hükmü uygulanarak dava hakkının zamanaşımına uğramış olması grekçesiyle davanın reddi yerinde değildir. Öte yandan dinlenen tanıkların sözlerinden ve 30.7.1979 tarihli özel tespit zaptı münderecatından davalı müteahhidin binada noksan ve ayıplı işler yaptığı anlaşılmaktadır. Ayıp ihbarı yazılı yapılabileceği gibi sözlü olarak da yapılabilir. nitekim davacılar vekili cevaba cevap dilekçesinde müvekkillerinin daireyi teslim aldıklarında tanıklar huzurunda tüm eksikleri davalı müteahhide açıkça bildirdiklerini ifade etmiştir. Bu durumda mahkemece, davacıların gösterdiği tanıklardan, davacıların ayıplarını müteahhide duyurup duyurmadıkları açıkça sorularak ortaya çıkacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken noksan inceleme ve yazılı ihbar yapılmadığı nedeniyle noksan işlerin bedeli hakkındaki istemin reddi de yasaya uygun değildir.
SONUÇ : Kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar yararına (BOZULMASINA), istek olursa peşin harcın iadesine, 1.3.1984 gününde oybirliğiyle karar verildi.