 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1984/7828
K: 1985/1010
T: 15.02.1985
DAVA : Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalının 190.000 liralık sıhhi tesisat ve elektrik malzemesi satmayı kabul ettiğini, ayrıca bu malzemelerin ayrı ayrı sayılıp faturalara bağlandıktan sonra tesliminin kararlaştırıldığını, bu nedenle davalıya 190.000 liralık bono verdiğini, ne var ki malzemelerin henüz davalının nezdinde bulunduğu 16.11.1982 tarihinde çıkan yangın sonucu yandığını, daha sonra davalının bonoyu takibe koyduğunu, oysa nefi ve hasarın henüz geçmediğini ileri sürerek borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı elinde bulunan malzemeleri davacıya satarak karşılığında bono aldığını çeşitli zamanlarda teslim olmasını söylediği halde buna yanaşmadığını, nefi ve hasarın satım sözleşmesiyle davacıya geçtiğini savunmamış, mahkemece malların satıştan sonra teslim edilip ayrı bir yere konmasıyla nefi ve hasarın davacıya geçtiği gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir.
BK.nun 183. maddesinin 2. fıkrası hükmü uyarınca, aynı mahaldeki misli eşyanın satımında, hasarın alıcıya geçebilmesi için, satın alınanı ayırt edilmiş olması gerekmektedir. Ayırdetme kavramı değişik biçimlerde yorumlanmakta ise de, öğretide daha çok ayırdetmenin satıcı tarafından yapılması ve fakat alıcıya ihbar edilmesi şekli daha doğru bulunarak tercih edilmektedir (Bakınız : Doç. Dr. Turgut Akıntürk, Satım Akdinde Hasarın İntikali, Ankara 1966, Sahife : 134; Prof. Dr. Feyzi Necmeddin Feyzioğlu, Borçlar Hukuku Hususi Kısım, Cilt I, İstanbul - 1970, Sahife : 160; Prof. Dr. Kenan Tunçomağ, Borçlar Hukuku, Cilt II, İstanbul - 1977, Sahife 77 - 78; Prof. Dr. Haluk Tandoğan, Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri, cilt I/1, Ankara - 1984, Sahife : 111). Bu şekil tarafların ve özellikle alıcının menfaatine daha uygun düşmektedir.
Somut olayda satılanın ayırdedilerek davacı alıcıya ihbar edildiği ve ispat edilemediğine göre nefi ve hasarın henüz alıcıya geçtiğinden sözedilemez. Bu nedenle satılan eşyaların yanmasından doğan zarardan davalı satıcı sorumludur. O halde mahkemece bu yönler gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken aksine bazı düşüncelerle davanın reddedilmiş olması bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen nedenle BOZULMASINA,istek olursa peşin harcın iadesine, 15.2.1985 gününde oybirliğiyle karar verildi.