 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1984/7717
K: 1985/209
T: 17.01.1985
DAVA : Taraflar arısındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davalılardan B.D. avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşuldu düşünüldü:
Davacı murisler H.nın 24.8.1981 tarihinde vefat ettiğini ölmeden önce şuurunun yerinde olmadığını iradesi dışında Adana 7. Noterliğinde 6.4.1981 tarihinde düzenlenerek 3933 sayılı vekaletname ile davalı O.C. vekil tayin ettiğini bu vekilin yani noterde düzenlenen 6.4.1981 tarih ve 9062 sayılı satış vaadi sözleşmesiyle murise ait 416 parseldeki 1/2 payını 550.000 liraya B.D. ya satmış vaade ederek bedelinin nakten alındığını ancak bu sözleşmenin muvazaadan ibaret olduğunu amaç kendisinin mirastan mahrum edebilmesi için murislerinin iradesi dışında yapıldığını ileri sürerek satış vaadi sözleşmesinin iptalini istemiştir.
Davalı B.D. murisin akli dengesinin yerinde olduğunu satış vaadi sözleşmesinin vekil vasıtasıyla yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir. Diğer davalı O.C. ise murisin şuurunun yerinde olduğunu oğlu A.B.ın bütün imkanların kullanılarak tedavisini yaptırdığını kalp hastası olduğunu paraya ihtiyacı bulunduğunu bu nedenle taşınmazında payını sattığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece taşınmazı gerçek değerinden düşük satılması nedeniyle satış vaadi sözleşmesinin iptaline karar verilmiştir.
Karar davalılardan B.D. tarafından temyiz edilmiştir.
Davada iptali istenen satış vaadi sözleşmesinde satışcı davacının murisidir. İşlem muris adına yetkili vekil tarafından yapılmıştır. Davacı murisin söz konusu vekalet verdiği sırada şuurunun yerinde olmadığını ve hukuki ehliyetten yoksun bulunduğunu öne sürmektedir. böylece davacı murisin külli halefi sıfatıyla ve onun bir hakkına dayanılarak dava açmıştır. Dava dilekçesindeki açıklamalardan ve Adana 3. Sulh Hukuk Mahkemesini 981/859 esas 1981/1178 karar sayılı murise ait veraset belgesinden murisin davacıdan başka mirasçılar olduğu anlaşılmaktadır. Medeni kanunuun 581 inci maddesine göre mirascı birden ziyade ise terekedeki haklar ve borçlar taksime kadar iştirak halinde kalır. Tereke mameleki üzerinde mirasçıların iştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabi miras ortaklığı vardır. Dava konusu hak da murisin terekesine dahildir. O halde iptal davasının bütün mirasçılar tarafından birlikte açılması gerekir. Bu itibarla mahkemenin davasının bütün mirasçılar tarafından birlikte açılması gerekir. Bu itibarla mahkemenin davalıya dava dışında kalan diğer mirasçıların davayı iştirak ve muvafakatların sağlanması yada medeni kanunun 581 . maddesi gereğince miras ortaklığına bir mümessil tayin etmesi ve mümessilin davayı icazetini temin için mehil vermesi ve bu noksanlar tamamlandığı takdirde davayı görmesi gerekir. Mahkemece davayı diğer mirasçıların iştirakı olmadan bakılması ve esasının çözülmesi yasaya aykırdır ve bozma nedenidir.
Bozma nedenine göre diğer temyiz itirazların incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda izah edilen nedenle davalı yararına BOZULMASINA 17.1.1985 gününde oybirliğiyle karar verildi.