 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1984/7600
K: 1985/1126
T: 21.02.1985
DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı ve davalı avukatınca da duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1 - Dava, davalıya 1.12.1973 başlangıç tarihli sözleşme ile on yıl süre için kiralanmış olan otelle birlikte teslim edilmiş olan menkul eşyanın 6570 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince geri alınması isteğine ilişkindir.
Davalı iadesi istenen eşyanın ötekilerle birlikte kiralandığını ve binanın mütemmim cüz'ü olduğunu öne sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, 6570 sayılı Yasanın dayanılan hükmü gereğince eşyaların iadesi için kiracıya kira dönemi sona ermeden bir ay önce haber verilmesi gerektiği halde, davalının bu konudaki ihtarnameye kira dönemi sonundan bir aydan fazla bir süre önce göndermiş olduğu gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Karar, taraflarca temyiz edilmiştir.
3 , Davacı 1.2.1978 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile sahibi olduğu otel, lokanta ve garajı bütün eşyaları ile birlikte on yıl süre için davalıya kiralamıştır. Sözleşmeden ve öne sürülen iddia ve savunmadan anlaşıldığı üzere, taşınmaz otel ve lokanta olarak işletilmek üzere bütün eşyası ile birlikte kiraya verilmiştir.Burada otel ve lokantanın eşyalarla birlikte adi kirası söz konusudur. Otel ve et lokantasının davacı adına olan işletme ruhsatnamesi ile birlikte devir ve kiralandığı iddia ve ispat edilmediğine ve esasen sözleşmede de aynen işletme ruhsatnamesini de devir edildiği yazılı olmadığına göre bir ürün kirasının varlığı düşünülemez. Böylece olayda bütün uyuşmazlığa 6570 sayılı Yasanın 4. maddesinin uygulanmasında yasaya aykırılık görülmemiştir.Anılan hükme göre mobilyalı olarak kiraya verilen taşınmazlarda kiralayan sürenin hitamında, belirli koşullar altında mobilyalarını kısmen veya tamamen geri alabilir. Madde hükme kesin ve açıktır. Bir otel veya lokantanın bütün mobilyaları ile adi kirasının söz konusu olması halinde 4. maddenin uygulanmayacağına ilişkin yasada istisnai bir hüküm yoktur. Ve böyle bir istisna gerekli de değildir.Çünkü bir otel ve lokantanın kiracısı da geri alınan eşyaları verilen bir aylık sürede tamamlayarak otel ve lokantanın işletmesine devam edebilecektir. Bu nedenlerle yerel mahkeme kararının gerekçesine yönelik davalı temyiz itirazları yerinde değildir ve reddedilmek gerekir.
4 - Davacının temyizine gelince: 6570 sayılı Yasanın 4. maddesinin 2. fıkrası gereğince kira süresinin sona ermesinden bir ay önce haber vermek şartıyla kiralayan mobilyalarını kısmen veya tamamen geri alabilir. Bu takdirde mobilyalar için yapılan zam nisbetinde kiradan indirme yapılır. Davacı kiralayan yasanın bu hükmüne dayanak 26.10.1983 gününde davalıya tebliğ edilen ihtarname ile otelin kiralanmasında teslim ettiği eşyaların iadesini istemiştir. Kira sözleşmesi 1.12.1973 başlangıç tarihli olup 10 yıl sürelidir. Böylece kira süresi 1.12.1983 gününde sona ermektedir. Davacı eşyaların geri alınmasına ilişkin İstanbul 13. Noterliği aracılığıyla gönderdiği ihtarnameyi 26.10.1983 gününde davalı şirkete tebliğ ettirdiğine göre, kira süresinin hitamından 1 ay evvel eşyaları geri alacağını kiralayana haber vermiş durumdadır. Önemli olan geri alma haberinin sona ermeden en az bir ay önce ulaştırılmasıdır. Davacı bir aydan fazla bir süre önce, yani 26.10.1983 tarihinde geri alma iradesini davalıya bildirdiğine göre, 4. maddenin 2.fıkrasındaki süreye ilişkin koşulu yerine getirmiştir. Mahkemenin haber verme tarihinin kira aktinin bitiminden 1 ay önceye rastlayan 1.11.1983 günü olması gerektiği düşüncesi ile davayı reddetmesi yasaya uygun görülmemiştir. O halde mahkemece süresinde haber verme koşulu yerine getirildiği kabul edilerek iddia ve savunma çerçevesinde gerekli soruşturma yapılmalı ve ortaya çıkacak sonuca göre eşya teslimi isteği bir karara bağlanmalıdır. Kararın bu nedenlerle bozulması gerekir.
SONUÇ : Yukarıda ikinci bentte açıklanan nedenle davalının temyiz itirazlarının reddine ve kararın üçüncü bentte yazılı nedenle davacı yararına BOZULMASINA, 5000 lira duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, istek olursa peşin harcın iadesine, 21.2.1985 gününde ikinci bentte oyçoklğu, üçüncü bentte oybirliğiyle karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Taraflar arasındaki 1.12.1973 başlangıç tarihli ve 10 yıl sürekli kira sözleşmesinde (eksiksiz eşyası ile otel, lokanta, garaj ve çamaşırhanenin turistik otel ve lokanta olarak kullanılmak üzere) kiraya verildiği yazılıdır. Davacı 6570 sayılı Yasanın 4. maddesinin 2. fıkrası hükmüne dayanarak kiraya verdiği eşyaların iadesini istemektedir. Söz konusu fıkrada (mobilyalı olarak kiraya verilen gayrimenkullerde kira müddetinin hitamından bir ay evvel yazı ile haber vermek şartıyla kirilayan mobilyalarını kısmen veya tamamen geri alabilir) denilmiştir. Olayımızda taşınmaz (turistik otel ve lokanta olarak) kullanılmak koşuluyla eşyası ile birlikte kiraya verilmiştir. Bu yön kira sözleşmesinde açıkca belirtilmiştir. Esasen taşınmazın kiraya verilmeden önce de bu şekilde kullanıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda; taraflar arasındaki ilişkinin (hasılat kirası) olarak nitelendirilmesi gerekmektedir. Borçlar Kanununun 272. maddesi gereğince hasılat kirasında kiralayan, birlikte kiralanmış menkul şeyler varsa bunlarda dahil olduğu halde kiralananı akitten maksat olan kullanmaya ve işletmeye salih bir halde kiracıya teslim etmek ve kira müddeti içerisinde bu halde bulundurmak ile yükümlüdür. aynı Kanunun 278. maddesi uyarınca kiracı da, kiralananı tahsis olunduğu dairede iyi bir surette işletmeye, işletmenin tarzını değiştirmemeye mecburdur. Görülüyorki olayımızda bir işletmenin kirası söz konusudur. Bu nedenle kiralayan, işletme için gerekli olan ve birlikte kiralanmış bulunan menkul eşyaarı kira akdi sona ermeden geri alamaz. Bunlar işletmeye dahil olduklarından, işletmeden ayrı düşünülmesi mümkün değildir. Aksi halde kiradan beklenen gaye gerçekleşmiş olmaz. Bu olayda artık 6570 sayılı Yasanın 4. maddesinin 2. fıkrasındaki kuralın uygulanması mümkün değildir. Bu hüküm sadece adi kiralarda uygulanabilir.
Öte yandan, davacının iadesini istediği eşyalar ancak bir otel ve lokantada kullanılabilecek nitelikte ve miktardadır. Bunların başka herhangi bir yerde kullanılmaları mümkün değildir. Davacı bu eşyaları ne gibi bir zorunluluk nedeniyle iadesini istediğini de açıklamamıştır. Davacı bu davadan önce açtığı tahliye davasını kaybetmiş ve kira tesbiti davalarından birisi kısmen kabul edilmiş diğeri reddedilmiştir. Bu durumda davacının sırıf tahliyeyi sağlamak amacıyla 6570 sayılı Kanunun 4/2. maddesi hükmüne dayandığı açıkca belli olmaktadır. Medeni Kanunun 2. maddesi gereğince herkes, haklarını kullanmakta ve borçlarını ifada hüsnüniyet kaidelerine riayetle mükelleftir. Bir hakkın sırf gayri izrar eden suistimalini kanun himaye etmez. Bu nedenle de davacı bu olayda 6570 sayılı kanunun 4/2. maddesinden yararlanamaz.
Mahkemenin kararında dayandığı red gerekçesi yerinde olmadığından HUMK'nun değişik 438. maddesi uyarınca sonucu itibariyle doğru olan hükmün gerekçesinin yukarıda yazılı olduğu şekilde değiştirilerek onanması görüşünde olduğumuzdan bozma kararına katılmıyoruz.