 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1984/6823
K: 1985/273
T: 21.01.1985
DAVA : Taraflar arasındaki ortaklığın feshi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacılar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacılar, davalı ile 10.4.1978 tarihinden geçerli olmak üzere "O.T.T.A." ortaklığını kurduklarını, davalının ortaklığı keyfi şekilde idare ederek defter tutmadığnına, hesap vermediğini, kendilerini tehdit ve tahrik ettiğini, iş yerine sokmadığını ve bilgileri dışında ortaklık mallarının bir bölümünü sattığını öne sürerek ortaklığın feshi ile tasfiyesine karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, davacıların aynı nedenle açmış oldukları 979/1093 esas sayılı ortaklığın feshi ve tasfiyesi davasının reddedildiğini, kesin hüküm bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacıların, kesinleşen davadaki iddialarından ayrı olarak ortak mallardan bir bölümünün davalı yanca kendilerine haber verilmeden satılmış olmasına dayandıkları davalarını ispat için dinlenen tanıkların önceki beyanı dışında herhangi beyanda bulunmadıkları istihkak davasının ortak malların davalı tarafından satışına dair delil olmıyacağı, başka delil de verilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece de kabul edildiği gibi, sözleşme ve taraflar arasında görülen ve kesinleşmiş bulunan ilk dava dosyası ilamı ile taraflar arasında adi ortaklığın varlığı anlaşılmaktadır. Bu davada ortaklık mallarının davalı tarafından davacıların haberi olmadan satıldığı olgusuna da ortaklığın feshi sebebi olarak dayanılmıştır. O halde, Mahkemece bu yönden de inceleme yapılması ve davalının savunmasına göre davacıların delillerinin toplanması gerekir. Davacının gösterdiği tanıktan eşya satışı konusunda açıkca bir bilgisi olup olmadığı sorulmamıştır. Mahkemenin eksik soruşturma ile bu husustaki iddianın kanıtlanmadığını kabul etmesi doğru değildir. Öte yandan bu davada müddeaddit taleplere rağmen davalının hesap vermediği de ilerisürülmüştür. İİK dava 12.11.1979'da açıldığına göre burada ileri sürülen hesap vermeme olgusunun bu tarihten sonraya ilişkin olduğu ve ilk davanın kapsamı dışında kaldığı kabul edilmek gerekir. Davalının yönetici ortak olarak hesap vermekten kaçınması ortaklığın feshini gerektiren BK. 535 inci maddesinin 7 nci bendi anlamında haklı bir nedenidir. Mahkemece tarafların bu husustaki iddia ve savunmaları çerçevesinde gerekli inceleme yapılmadan davanın reddi doğru görülmemiştir. Karar bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 21.1.1985 gününde oybirliğiyle karar verildi.