Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1984/6715
K: 1984/6902
T: 03.11.1984
DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacılar, murisleri Mustafa ile davalı ve murisi arasında altmış yıldan daha önce hasılat (ürün) kirası sözleşmesi yapıldığını, konusu davalının arazileri olan kira ilişkisinin murislerinin ölümünden sonra da kendileri ile devam ettiğini davalının açtığı davada verilen ve 11.11.1981 gününde kesinleşen karara dayanarak İcra Memurluğuna kiralanandan (2162 sayılı parsel) 1982 yılında Hasan'ın (Hüsnü) tahliye ettirdiğini,daha önce % 80'i çıplak, taşlık ve çalılık olan taşınmazı çalışmaları ve harcamaları ile imar ve ihya edip tarla ve fındıklık yaptıklarını, burada sayısı yüzleri bulan çeşitli meyva ağaçları yetiştirdiklerini, evlar yapıp parselin etrafını dikenli telle çevirdiklerini, bu suretle kiralananın değerinin yükseldiğini, mahkemeye yaptırdıkları delilerin tesbitinde verilen raporda bunların tam ve etraflıca gösterilmemiş olduğunu açıklayarak, belirtildiği şekilde ellerinden alınan kilananın değerinde meydana gelen artışın karşılığı 100.000 liranın tahisilne karar verilmesini istemişler ve fazlaya ait haklarını saklı tutmuşlardır.
Davalı, maliki olduğu taşınmazda hasılat kiracısı iken Hasın'ın mahkeme kararı uyarınca İcra Memurluğu vasıtası ile tahliye ettirdiğini, diğer davacılar gülizar ve Eyşe ile aralarında akdi ilişki olmadığını, adı geçenlerin Hasan'ın eşi ve annesi olarak, ona tebaan kiralanandan bulunduklarını, bunların dava açamayacaklarını, davacıların mahkemeye yaptırdıkları delillerin tesbitinde verilen bilirkişi raporuna göre en az onbeş yıldan beriye taşınmazda herhangi bir dikimleri ve fındık ağacı yetiştirmeleri olmadığını, üstelik kiracının BK.nun 278. maddesi gereğince "kiralananı tahsis olunduğu dairede iyi bir surette işletmeye ve bilhassa hasılata kabiliyetli bir halde bulundurmaya mecburdur", 279. maddesi hükmünce de "kiralananın iyi bir halde muhafazası için lazım gelen tekeyyüdü ifa ile mükellef" bulunduğunu, davacının her yıl anlaşma veya mahalli adet gereğince kendisine düşen fındık ürününü aldığını, ayrıca kiralanandan oturmak, inek ve sair hayvanlar beslemek suretiyle edindiği yararın kendisininkinden fazla olduğunu, harman yanındaki binanın elli yıl önce tarafından yapıldığını, her iki binanında, fındık bahçesinin mütemmim cüz'ü (tamamlayıcı parçası) niteliğini taşıdığını, bunlardan Dereli Şosesi'ne yakın olan davacı binasının menkul inşaat vasfında olup sökülüp göstürülebileceğini savunmuş, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, bilirkişi raporlarında ve şahitlarin ifadelerine değinilerek davacılarn murisi ile davalı arasında konusu taşınmazı olan hasılat kirası sözleşmesi yapıldığı, murisin ölümünden sonra davacıların kira ilişkisini devam etirdiklerini, uzun zamandır burada hayvan besledikleri, sebze ekip yararlandıkları, burayı ihya ettikleri, meyva ağacı yetiştirdikleri, davalının yaptırdığı bahçe içndeki evde oturdukları, tahliye kararı ile taraflar arasındaki hasılat kira sözleşmesinin sona erdiği kabul edilmiş, BK.nun 278 ve 279. maddeleri hükümlerine göre kiracıların ufak tefek onarımları, yol, geçit, hendek, set, çit, çatı, su yolları ve benzeri nesnelerin korunmasını mahalli adete göre sağlamakla, kiralananı iyi bir şekilde işletmek ve verimini artırmak için gereken önlemleri almakla ödevli olduklarından, kiralanandan yararlandıklarından, yetişen fındık ürününü her sene davalı ile bölüşmelerinin akit icabı olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm davacılar taafından temiyiz edilmiştir.
Mustafa ile davalı H. Avni arasında altmış sene kadar önce hasılat (ürün) kirası sözleşmesi yapıldığı, kiralananın davalıya ait 2162 numaralı parsel olduğu, Mustafa'nın ölümünü müteakip kira ilişkisini davacılardan Hasan'ın (Hüsnü) devam ettirdiği üzerinde taraflar birleşmektedirler. İddia edildiği gibi Mustafa'dan sonra kira sözleşmesinin tüm davacılarla davalı arasında süre geldiğine ilişkin olan mahkeme kararındaki kabul, davalı tarafından temyiz edilmediğinden, onun içinde bağlayıcı olmuştur.
Ayrıca Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen tahliye kararının kesinleştiği 11.11.1981 tarihinde taraflar arasındaki kira sözleşmesinin sona erdiği, İcra Dairesince boşaltmanın 1.7.1982 gününde gerçekleştirildiği ve kiralananın iadeten davalı - kiralayana teslim edildiği görülmektedir.
Davacılar büyük ölçüde çıplak, taşlık ve çalılık olan kiralananı, kendi harcamaları ve emekleri ile tarla, fındıklık ve meyvalık haline getirmek, buraya evler yapmak ve dikenli tel çekmek suretiyle imar ve ihya etmelerinden meydana gelen değer artması nedeni ile talepte bulunmaktadırlar. Davacıların istemlerine uygun düşen BK.nun 293. madesinin 3. fıkrası ürün kira süresinin bitiminde, kiralayana geri verilen kiralananda "kiracı kendi masraflarından (harcamalarından) ve sayinden (emeğinden) husule gelen ziyade kıymet (artık değer) için tazminat talep edebilir" hükmünü içermektedir.
Bu hükme göre kiracı, kiralananı zorunluğu olduğu ötenle işletmesinden doğmuş değere fazlasının ödetilmesini değil, fakat yükümlü olmadığı halde kendi giderlerinin, hizmeti ve çalışmasının sonucu sayılan kiralananın artmış değerinin karşılığını isteyebilir. Tazminat için öngörülen eksilen nesnelerin yerine konulanlardan, bunların onarımından, genel bir fiyat artışından dolayı olanlar olmayıp, kiracının belirtilenlerin sınırını aşan kendi harcaması ve çalışması ile kiralanana yaptıkları eklemeler neticesinde oluşan artık değerdir. Ürün kirasının sona erdiği tarihte geçerli olan fiyatlara göre tayin ve tesbit olunması gerken bu fazlalığın karşılığı parayı kiralayanın kiracıya ödemesi gerekir. Aksi takdirde kiralayanın malvarlığı kiracı zararına zenginleşmiş olur.
(Alfred Marten, Borçlar Kanunu Şerhi, 1931, S. 127; Becker, İsviçre Borçlar Kanunu Şerhi, Özel Borç İlişkileri, 1934, Mad. 293, Açıklama: II/II, - Dr. A.S. Dura Tercümesi, Yayımlanmamıştır; Prof. Dr. Hüseyin Avni Göktürk, Borçlar Hukuku, Akdin Muhtelif Nevileri, C: 2, 1951, S. 442; Prof. Dr. Necip Bilge, Borçlar Hukuku, 1962, S. 160;).
Hal böyle iken, davada uygulama yeri bulunmayan BK.nun 278 ve 279. maddeleri hükümlerinden karara alıntılar yaparak mahkemenin davayı reddetmiş olması doğru değildir.
Diğer taraftan kiralananın değerinin artmasına neden oluduğunu açıkladıkları şeyleri davacılar atmış yıl kadar devam eden kira süresinde, davalının gözü önünde ve bilgisi altında yapmışlar, engellenmemişlerdir.
Öyleyse iddia ve savunma dairesinde soruşturma yapılmalı, önce yerinde yapılacak keşifte tarafların şahitleri dinlenilmeli, bunların bilgileri ve kiralananda göstermeleri ile murislerinin ve davacıların yeniden dikip yetiştirdikleri bölüm, kendilerinin yaptıkları ev ve çektikleri tel örgü tesbit edilmelidir. Bu husus bitirildikten sonra bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılıp kira sözleşmesinin sona erdiği tarih itibarıyla kiralananın evvelki, murislerinin ve davacıların kendi harcamaları ve emekleri sonucu olan ilavelerde gözönünde bulundurularak şimdiki durumlarının değerlerini gösterir gerekçeli rapor alınarak, aradaki farka hükmedilmelidir.
Değinilen hususlar gözardı edilerek yöntemi davanın mahiyetine uygnu düşmeyen ve esasen birbiri ile de çelişne bilirkişi raporlarından da esinlenmek suretiyle davanın reddedilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır olup bozma nedenidir.
SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA istek halinde peşin harcın iadesine, 3.11.1984 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Bankalar hukuku] go to this web-site 
  • 17.06.2025 10:32
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini