 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1984/6667
K: 1984/7483
T: 26.11.1984
DAVA : Taraflar arasındaki ortaklığın feshi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: KARAR : Davacı, maliki olduğu narenciye ve zeytinlik bahçelerinde davalının ortak olarak zilyet bulunduğunu, davalının sözleşme hükümlerine göre edimini yerine getirmediğini, bahçeyi bakımsız bıraktığını, 1982 yılı hesabını da vermediğini, ortaklığın yürümesinin imkansız hale geldiğini bildirerek ortaklığın feshi ile davalının müdahalesinin önlenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı süresinde cevap vermemekle davayı inkar etmiş ve reddini savunmuştur. Mahkemece, taraflar arasındaki ilişkinin BK.nun 270. maddesinde hükme bağlanan hasılat kirası ilişkisi olduğu, adi ortaklık bulunmadığı, aynı Yasanın 285. maddesi uyarınca feshi ihbarda bulunulmadan dava açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesinde davacıya ait mandalin ve kısmen zeytinlik olan bahçelere davalının ortak olarak zilyet bulunduğu bakımın davalı tarafından yapılacağı ve mahsulün taraflar arasında yarı yarıya bölüşüleceği açıklanmıştır. Davalı da 26.10.1983 günlü oturumda söz konusu yerlerde 16 yıldır ortakçılık yaptığını bildirmiştir. İddia ve savunmadan arazinin davacıya ait olduğu davalının emeğini koyarak elde edilecek ürünün taraflar arasında yarı yarıya bölüşüleceği anlaşılmaktadır. Bu durumda ilişkinin ürün (hasılat) kirası değil adi ortaklık niteliğinde bulunduğu kabul edilmelidir. Davacı haklı nedenlere dayanarak fesih ihbarında bulunmadan BK.nun 535. maddesinin 7 ve son fıkraları gereğince ortaklığın feshi için dava açabilir. O halde mahkemece iddia ve savunma çerçevesinde tarafların delillerin toplanarak hasıl olacak sonuca göre ortaklığın feshi ve müdahalenin meni hakkındaki isteğin karara bağlanması gerekir. Bu yön gözetilmeden aksine düşüncelerle davanın reddi yasaya aykırıdır. Karar bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA,istek olursa peşin harcın iadesine, 26.11.1984 gününde oybirliğiyle karar verildi.