 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1984/5306
K: 1984/6300
T: 15.10.1984
DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; ilâmda yazılı nedenlerden dolayı davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, 21.1.1972 tarihinde Adana'da meydana gelen uçak kazasında yararlanarak sakat kaldığını iddia ederek 200.000 lira nanevi 500.000 lira maddi tazminatın ödetilmesini istemiştir.
Davalı, 4. Asliye Hukuk Mahkemesinde derdest dava bulunduğunu öne sürmüş ve Usulün 194. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yanı konuda açılan ilk davanın 16.12.1981 tarihinde açılmamış sayılmasına karar verilerek, bu kararın 25.1.1982 tarihinde kesinleştiği ve bu karar henüz kesinleşmeden iş bu ikinci davanın 20.1.1982 tarihinde açıldığı ve böylece davanın derdest olduğu nedenleriyle Usulün 194. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1 - İlk davada, 16.12.1981 tarihinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ve ilamın taraflara tebliğ tarihine göre bu karar 25.1.1982 tarihinde kesinleşmiştir. 2. davanın açılma tarihi ise 20.1.1982'dir. Gerçekten dava tarihinde ilk karar henüz kesinleşmediğinden davanın açıldığı tarih itibariyle davanın derdest bulunduğu kabul edilmelidir. Ne var ki, ilk davada kesinleşen karar davanın açılmamış sayılması kararıdır. Böyle bir kararın maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmediğinde kuşku yoktur. Bu karar taraflarca temyiz edilmemek suretiyle 25.1.1982 tarihinde kesinleştiğine göre, o tarihten sonra artık derdestlik hali de ortadan kalkmıştır. Böylece ikinci dava henüz karara bağlanmadan derdestlik durumu ortadan kalkmış ve davanın görülmesine usuli herhangi bir engel kalmamıştır. Bu durumda derdestlik nedeniyle davanın alınmamış sayılması kararı yerine, davaya devam olunması dava ekonomisi prensibine de uygun düşmektedir. O halde karar tarihinde ortada derdest dava olmadığı gibi maddi anlamda kesin hükümde yoktur. O halde mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi yasaya uygun değildir ve bozma nedenidir.
2 - Öte yandan bu davada maddi tazminat olarak 500.000 liranın ödetilmesi, ilk davada ise fazlası saklı tutularak 30.000 lira maddi tazminatın davalıdan alınması istenmiştir. Bu durumda ikinci davada istenen 500.000 liraya ve ilk davanın miktarına göre farkı oluşturan 470.000 liralık tutar için her iki davanın konusunun aynı olduğu da iddia edilemez. O halde ikinci davada maddi tazminatın bu bölümü yönünden görülmekte olan bir davanın varlığı öne sürülemez. Bu nedenle, bu davada maddi tazminat yönünden iddia ve savunma çercevesinde inceleme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken derdestlik nedeniyle davanın tümü ile reddi usul ve yasaya aykırıdır.
Karar bu nedenlede bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda birinci ve ikinci bentlerde açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA,istek halinde peşin harcın iadesine, 15.10.1984 gününde oybirliğiyle karar verildi.