 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1984/4314
K: 1984/5939
T: 04.10.1984
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı, davalı ile kardeş olduklarını, babalarından intikal eden zirai işletmeciliği davalının deruhte ettiğini, ancak 1973-1974-1975-1976-1977-1978 ve 1979 yıllarından kendi hissesine düşen geliri vermediğini belirtip, bu yıllara ait payından fazlaya ait hakkını saklı tutarak Adana 4. Asliye Hukuk Hakimliği'nin 1980/378 esas 1983/368 karar sayılyı dosyasında, 3.750.000 TL. nin davalıdan tahsilini istediğini, davasının kabul edilerek kesinleştiğini açıklayıp, bilirkişi raporuna göre hissesine düşen ve saklı tuttuğu 8.531.573 TL. sını davalıdan 12.10.1978 tarihinden itibaren faizi ile tahsilini istemiştir.
Davalı, zamanaşımı def'inde bulunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1 - Dosya münderecatına, iddia ve savunmaya toplanan delillere göre davalının aşağıdaki bent kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları reddedilmelidir.
2 - Dava dilekçesinde açıkca vekalet ilişkisine dayanılmıştır. Davacı, davalıyı 4.5.1978 tarihinde vekaletten azil etmiş, böylece taraflar arasındaki vekalet akdi bu tarihte son bulmuştur.
Davalı bu tarihe kadar geçen süre için vekil olarak hesap vermekle yükümlü ve davacının gerçekleşen alacağından vekalet sözleşmesi gereğince sorumludur. Davalının vekalet sona erdikten sonra davacı payına düşen taşınmazları iade etmemesi ve elinde bulundurması ise, haksız zilyet olarak davacının uğradığı zararı tazmin borcunu doğurur. O halde davalı 4.5.1978 tarihine kadar vekalet akdi dolayısı ile zimmetinde kalan paradan sorumludur ve o tarihten sonra da haksız zilyet olarak, haksız işgal tazminatı ödemekle yükümlüdür. Borçlar Kanununun 126/4. maddesi gereğince vekalet akdinden doğan bütün davalar 5 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Öte yandan 25.5.1938 gün ve 29/10 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince haksız işgal tazminatı zamanaşımı süresi, kira bedeli davaları gibi beş yıldır. Kısmi dava açılması halinde zamanaşımı alacağın yalnız kısmi dava konusu yapılan miktarı için kesilir, fakat saklı tutulan bölümü için işlemeye devam eder. Bu dava 12.12.1983 gününde açılmıştır. Zamanaşımının başlangıcı 4.5.1978 tarihi itibarı ile dava tarihine kadar beş yıllık süre dolduğundan vekalet akdinden kaynaklanan taleb hakkı zamanaşımına uğramıştır. Yukarıda açıklandığı gibi vekalet ilişkisinden sonraki devre için davacının talep hakkı işgal tazminatına münhasırdır. Burada da dava tarihi 12.12.1983'den itibaren geriye doğru beş yıllık süre dışında kalan tazminat hakkı zamanaşımı nedeni ile düşmüştür. O halde davacının isteyebileceği haksız işgal tazminatı 12.12.1978'den dava konusu olan 1979 yılı sonuna kadarki devreye ilişkin haksız işgal tazminatıdır.
Bu durumda mahkemenin 12.12.1978 tarihinden önceki devreye ilişkin olacak ve tazminat talebini zamanaşımı nedeni ile reddetmesi ve 12.12.1978'den 1979 yılı sonuna kadar olan devrede gerçekleşen haksız işgal tazminatını tesbit ederek hüküm altına alması gerekir. Açıklanan yönler gözetilmeden isteğin aynen kabulü yasaya aykırıdır. Kararın bu nedenle bozulması gerekir.
SONUÇ : 1. bentde açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine ve temyiz olunan kararın yukarıda ikinci bentde açıklanan nedenlerle davalı yararına (BOZULMASINA), 5000 lira duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, istek olursa peşin harcın iadsine, 4.10.1984 gününde oybirliğiyle karar verildi.