 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1984/3290
K: 1984/4923
T: 28.06.1984
DAVA : Taraflar arasındaki ortaklığın feshi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacılar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : davacı, pres döküm ve kalıp atölyesi açıp faaliyete geçirdiğini, memur olması nedeni ile kardeşi davalı Kayıhan'ı atölyenin başına getirip, onun adına tescil ettirdiğini, daha sonra diğer kardeşi Ayla'yı da ortak ettiğini, 15.3.1975 gününde de diğer davalı Saim'i ortak olarak aldığını, aralarında yaptıkları sözlü anlaşmaya göre, hisse durumunun % 35'inin kendisine, % 28'inin davalı ortak Saim'e % 12'sinin Ayla'ya, % 25'inin davalı ortak Kayıhan'a ait olduğunu, hastalanınca tasfiye istediğini, ancak talebinin davalılarca yerine getirilmediğini açıklayıp ortaklığın feshini, 1.8.1971'de başlayan ortaklığın mal varlığının tesbiti ile, 1978, 1979, 1980, 1981 yılları karlarınında tesbit edilerek, tasfiye paylarının hisseleri oranında ortaklara dağıtılmasını fazlaya ait hakkı mahfuz kalmak üzere 1,5 milyon TL.nun davalılardan % 10 faizi ile tahsilini istemiştir.
Davalılardan Saim ortaklığı kabul ederek, feshini ve tasfiyesini istemiş, diğer davalılar, davacı tarafın ve davalı Saim'in ortak olmadığını beyanla davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, taraflar arasında ortaklık konusunda yazılı sözleşme bulunmadığı, BK.nun 520. maddesine göre davalı Kayıhan adına kayıtlı işyerinin, ortaklığa ait olduğunun kabulü ile feshine karar verilemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar ve davalılardan Saim tarafından temyiz edilmiştir.
Borçlar Kanununun adi şirkete ilişkin 520 ve onu izleyen maddeleri gereğince adi ortaklığın kurulabilmesi için yazılı şekil gerekli değildir. Adi ortaklık sözleşmesi sözlü olarakta yapılabilir. Diğer taraftan taraflar kardeştirler. Bu nedenle varlığı öne sürülen ortaklığı davacı taraf tanıkla isbat edebilir. İşyerinin resmi işlemlerde davalılardan Kayıhan adına kayıtlı olması, iddia edilen ortaklığın reddi için yeterli değildir. Mahkemenin gösterilen delilleri değerlendirerek tarafların ortak olup olmadıkları sorununu çözmesi gerekirken, yazılı sözleşme bulunmadığı için ortaklıktan sözedilemeyeceği gerekçesi ile davayı reddetmesi yasaya uygun değildir. Davacı ortaklığı ispat için tanık dinletmiş, Akbank Şubesi'ndeki müşterek hesaba, kira sözleşmesine ve mektuplara dayanmıştır. Olayda akrabalık derecesi itibarıyla hukuken tanık gösterilmesi mümkün olduğuna göre, dinlenen tanık sözlerinin ve ibraz olunmuş diğer delillerin mahkemece gözönünde bulundurulması bunların birlikte değerlendirilmesi hasıl olacak sonuca göre ortaklığın varlığının belirlenmesi ve ona göre gerekli kararın verilmesi gerekir. O halde noksan inceleme ile davanın reddi yasaya aykırı olup, bozma sebebidir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar ve davalı Saim yararına (BOZULMASINA), 5.000 lira duruşma avukatlık parasının davalılardan alınarak davacılara ödenmesine ve istek olursa peşin harcın iadesine, 28.6.1984 gününde oybirliğiyle karar verildi.