 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1984/3169
K: 1984/3872
T: 21.05.1984
DAVA : Taraflar arasındaki senet iptali davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vasisi Ferhat tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalıların babası olan kardeşinin, yaşlılığı ve saflığından yararlanarak kendisini notere götürmek suretiyle çeşitli tapulu ve tapusuz taşınmazlardaki paylarının davalılara satışını vaadeden sözleşme yaptırdığını, gösterilen 500.000 lira bedelin de ödenmediğini öne sürerek sözleşmenin iptaline karar verilmesini istemiş olup, dava devam etmekte iken davacı hacir edilip vesayet altına alınmış bulunmakla husumete izin alan vasinin atadığı vekil aracılığı ile dava takip edilmiştir.
Davalılar davacının kandırılmasının ve yaşlılığından yararlanılmasının sözkonusu olmadığını, noterde serbest iradesi ile sözleşme yaptığını savunmuşlardır.
Mahkeme, dinlenen tanıkların ve noterin anlatımlarına göre sözleşme sırasında davacının hukuki ehliyetinin bulunduğu, senet ve rapor tarihleri arasında geçen zaman içinde akli melekenin kaybedilebileceği gerekçesi ile davayı reddetmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen "Gayrimenkul satış vaadi senedi" (sözleşmesi) 11.12.1981 günlüdür. Bu sözleşmeden yaklaşık dört ay sonra uzman hekimlerce yapılan muayenesi sonunda hakkında verilen 1.4.1982 günlü raporda davacının "fizyolojik düşkünlük hali" hafıza kusuru, dikkatte azalma, telkine müsaitlik, otokritik kaybı, ile belirti veren "senilite" hastalığı tesbit edilerek "medeni ehliyetini kullanır durumda bulunmadığı, işlerin takip etmeye ehil olmadığı" açıklanmış ve öngörüldüğü üzere adı geçen hacir sebebi ile vesayet altına alınmıştır. Davacının hukuki ehliyeti açısından tanıklar da dinlenmiştir.
O halde, vasi atamaya ilişkin dava dosyası içinde bulunan az yukarıda değinilen rapor, tarafların iddia ve savunmaları ile dinlenen tanık sözleri, birlikte değerlendirilmek sureti ile halen kısıtlı olan davacının sözleşme gününde hukuki ehliyeti bulunup bulunmadığı uzman bilirkişi aracılığı ile tesbit edilip varılacak sonuca uygun bir karar verilecek yerde, sadece tanık sözlerine değer veren eksik inceleme ile ve yazılı biçimde davanın reddine dair verilen karar usul ve yasaya aykırı olup bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen nedenle davacı yararına (BOZULMASINA), istek olursa peşin harcın iadesine, 21.5.1984 gününde oybirliğiyle karar verildi.