 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1984/2565
K: 1984/4287
T: 05.06.1984
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalı ile yaptıkları 15.3.1978 tarihli zirai ortaklık sözleşmesi ile ortaklığa taşınmazlarını koyduğunu, davalının Çeltikbeli mevkiindeki tarlanın 1979 yılı nadasını ve ekimini yaptığını, 1980 yılı mahsulünü kaldırarak kendisine pay vermediğini ileri sürerek masraf çıktıktan sonra payına düşen 300.000 TL.dan dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı, davacının payını ödediğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkeme 5000 TL. üzerinden davanın kabulüne, fazla istemin reddine karar verilmiştir. Hüküm davacı yanca temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında bir zirai ortaklık kurulduğu ve kurulan bu ortaklığın koşulları bakımından bir anlaşmazlık yoktur. Davacı, davalının ortak olarak ekilen araziden elde ettiği mahsulden payına düşeni ödemediğini ileri sürerek davasını açmış, davalı saunmasında davacıya elden paralar ödediğini, onun almış olduğu bozdolabı bedeli 32.000 TL. ödediğini, kendisine 65 teneke buğday verdiğini, bunları verdikten sonra bir anlaşmaya vardıklarını, anlaşma sonucu borçlu kaldığı 164.000 TL. gideri davacıya ödediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı savunmasında ileri sürdüğü hususları, tanıkla ispatlıyamaz. Ortaklığın tasfiyesine ilişkin işlemin hukuki olması nedeniyle, yazılı delille ispatı gerekir. Öyle ise davalının savunmasını tanıkla kanıtlamasına olanak tanınmaması usul hükmü gereğidir. Ne var ki davacı vekili, davalıdan 50 yarım buğday aldıklarını kabul etmiştir. Bu kabulü değerlendirilerek, ortaklığın tasfiyesinde gözetilmelidir. Bu durumda, mahkemece ortaklık koşulları ve tarafların katılma oranları gözetilmek suretiyle ortak ekilen arazinin getirebileceği gelir ve gider bakımından bilirkişiden rapor alınmalı ve davacının kabul ettiği 50 yarım buğdayın değeri de davacının payından indirilerek, vralıcak sonuca uygun bir karar verilmelidir. Yazılı şekilde davanın kısmen akbulü usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle usul ve yasaya aykırı olan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 5.6.1984 gününde oybirliğiyle karar verildi.