Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
E:1984/3568
K:1984/6058
T:14.03.1984
  • ORTAK ALACAKLILAR AYRI HESAP AÇILMASI
* ÖZET:Takip dayanağı senetlerde davacılar Lamia ve Ahmet alacaklı gösterilmiştir.
Para alacağı bölünebilir alacaklardan olup, belgede başka kayıt da olmadığından, bedel yarı yarıya Lamia ve Ahmet'e aittir.
Bu nedenle sıra cetvelinde yer alan davacılar 2874 sayılı Yasala öngörülen tutardan ayrı ayrı yararlanırlar.
(2874 s. BTK. m. 6)
Hükmün müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine; bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 15.3.1984 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü
Takip dayanalı senetlerde davacılar Lamla ve Ahmet alacaklı olarak gösterilmiş, bu iki şahıs belge bedelinin alacaklıları olarak birlikte tasfiye kuruluna müracaat etmişler, kurulca belge tutan alacaklılar adına sıra cetveline alacak olarak geçirilip kabul ve ilan edilerek, sıra cetveli kesinleşmiştir.
Para alacağı, bölünebilen alacaklardandır. Belgede başkaca kayıt olmadığından belge bedelinin yarısının Lamia'ya, yarısının da Ahmet'e ait olduğunun kabulü gerekir. Bankerden ayrı ayrı belge almakla, alacaklı gösterilmek suretiyle birlikte belge almak arasında fark düşünülemez. Her iki alacaklı belge bedelinin yansım dava ve takip hakkına sahiptir. Hal böyle olunca 2874 sayılı Kanunun 6. maddesinde yazılı olduğu üzere sıra cetvelinde yer alan alacaklıların ön görülen miktardan ayrı ayrı yararlanmaları gerekir. Anılan Kanunda aynı belge ile birden fazla alacaklı bulunmasının tek alacaklı ve tek alacak olarak kabul edileceğine dair bir hüküm mevcut değildir
Açıklanan nedenlere ve temyiz olunan hükümde, yazılı gerektirici sebeplere göre varit olmayan temyiz itirazlarının reddi ile hükmünün 35 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 12. ve HUMK.nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), borç alınmasına mahal olmadığına, 14.5.1984 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
1 - Ana para alacağına dayanak 24.1.1982, 1.4.1982, 5.9.1982, 17.8.1982, 24.9.1982 vade tarihli emre muharrer senetlerde alacaklı Ahmet - Lamia'dır.
16.6.1982 tarihli müracaat formu ile Ahmet ve Lamia birlikte alacaklarının tasfiye masasına kaydını istemişler, alacaklı sütununda Ahmet ve Lamia alacaklı olarak gösterilmiş ve sıra cetvelinin 526. sırasına bir kalem olarak alacak kaydı yapılmıştır.
2 - 2874 sayılı Kanunun 6. maddesinin 1. fıkrasında, bankerlerden alacaklı olanların, sıra cetvelinde yer alan ve bu kanunun kapsamına giren kesinleşmiş, alacaklarına karşılık olmak üzere, tasfiye sonucu beklenmeksizin her banker itibarıyla alacaklı başına ana para alacaklarını ve her Halukarda 200.000 lirayı aşmamak kaydı ile tasarrufları koruma fonu tarafından mevduat açtırılabileceği hükme bağlanmıştır.
Amaç sıra. cetvelinde her sıra için kaydolunan alacak ve bu alacağın alacaklısı için bir tasarruf hesabı açtırılmasıdır.
Sıra cetveline bir sırada ve bir alacak olarak yazdırıldığına göre alacaklı müteaddit olsa bile bunların bir alacaklı olarak kabulü ile adlarına bir tasarruf hesabının açtırılması gerekir. Maddedeki alacaklı kelimesinden amaç sıra cetvelinde bir alacak olarak yazdırılan alacağın alacaklısı veya alacaklılarıdır.
Bu nedenle fon tarafından yapılan işlem doğrudur.
Bankerden ayrı ayrı belge almakla, alacaklı gösterilmek suretiyle birlikte belge almak arasında fark düşünülemez, her iki alacaklı belge bedelinin yarısını dava ve takip hakkına sahiptir şeklindeki çoğunluk görüşüne katılmak mümkün değildir. Bankerden ayrı ayrı belge alanlar ayrı ayrı alacaklı olur ve her biri alacağını bağımsız olarak sıra cetveline kaydettirir. 2874 sayılı Yasanın 6. maddesinden ayrı ayrı yararlanır, alacaklı gösterilmek suretiyle birlikte belge alanlar ise alacaklarını ayrı ayrı sıra cetveline yazdıramazlar, birlikte alacaklı oldukları için bir alacak olarak bir sıraya yazdırmak zorundadırlar. Emre muharrer senetlerde alacaklının birden fazla olması halinde alacağın bölünmesi mümkün değildir. Alacaklılardan birinin cirosu dahi kısmi ciro olduğu için geçersizdir. Her iki alacaklının belge bedelinin yarısını takip hakkı da yoktur. Alacağın tamamım birlikte takip etmek zorundadırlar.
Onama şeklinde beliren çoğunluk görüşüne katılmıyorum.
Davanın yukarıda yazılı nedenlerle reddi gerekirken kabulü isabetsizdir. Hükmün bozulması gerektiği düşüncesindeyim.
Üye :Mehmet TEKİNÖZ
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Emlakçı dolandırıcılığı 
  • 22.06.2025 06:35
  • [Ceza davaları] Kripto Transferi Nedeniyle 7258 Sayılı Kanundan Yargılanıyorum – Yardımcı Olur Musunuz? 
  • 18.06.2025 04:12
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini