 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
E: 1984/156
K: 1984/3358
T: 22.03.1984
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mercii kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 4.1.1984 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
KARAR : Satış vaadinin tapuya tescil edilmiş olsa dahi ayni değil, şahsi hak doğuracağı, borçlu hakkında 1.11.1982 tarihinde takip yapıldığı, 2.11.1982 tarihinde ödeme emri tebliğ edilip 22.12.1982 tarihinde haczin uygulandığı, tapuda satışın ise, bu haciz tarihinden sonra, 23.3.1983 tarihinde gerçekleştiği, bu durumda taşınmazın üzerindeki takyidatla intikal edeceği düşünülmeden yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz, temyiz itirazları yerinde görüldüğünden mercii kararının İİK. 366 ve HUMK. 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 22.3.1984 gününde, oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Medeni Kanunun 919 - 920. maddeleri hükümlerine göre satış vaadi sözleşmesi tapuya şerh edilmekle şerhten sonra iktisap edilen hak sahiplerine karşı öne sürülebilir. Satış vaadi sözleşmesi herne kadar şahsi hak meydana getirir ise de tapuya şerh edilmekle üçüncü kişilere karşı aleniyet ve etkinlik kazanır. Satış vaadi sözleşmesinden ve şerhten sonra taşınmaza haciz konulması lehine satış vaadi yapılan kişinin durumunu güçleştirmez. Sonradan kati satış yapıldığı cihetle satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerh edilmesinden sonra vaki olan haczin kaldırılması gerekir.
Kati satışın hacizden sonra vaki olması nedeni ile üzerindeki takyideki takyidet ile intikal edeceği görüşüne katılmak mümkün olmamıştır.
Şikayetin kabulü şeklindeki mercii kararı doğrudur. Onanması gerekir iken bozulmasına karşıyız.