 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1984/6625
K: 1984/6627
T: 28.12.1984
DAVA : Sefer Halefleri Müzeyyen ve Oğulları ile..Denizcilik ve Tic. A.Ş. arasında çıkan davadan dolayı (İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi)'nce verilen 23.3.1984 gün ve 788-1127 sayılı hükmü onayan dairenin 17.10.1984 gün ve 3921-4812 sayılı ilamı aleyhinde davalı avukatı tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin donatanı olduğu gemiyle davalıya ait 22000 MT. dökme pirit hamulesinin İnebolu'dan İskenderun'a taşınması için mukavele yapıldığını, ancak yüklenmeye başlayan madenin çamur halinde olması nedeniyle boşaltılarak yüklemenin yapılmadığını ileri sürerek TTK.nun 1040. maddesi uyarınca (495.000) lira pişmanlık navlunun davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili savunmasında, davanın süresinde açılmadığını, kısmi yükleme olduğuna göre, pişmanlık navlunu talep edilemeyeceğini, ayrıca geminin başka yük bularak ve talimat almadan rıhtımdan ayrıldığını açıklayarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne dair tesis edilen hüküm Dairemizce onanmış, davalı vekili bu defa karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dava dosyasına ibraz edilmiş ve yanlar arasında düzenlenmiş bulunan 2200 Metrik ton dökme piritin İnebolu'dan İskenderun Limanı'na davacıya ait..İsimli Gemil ile taşınmasına ait sözleşmede; yükleme tarihi belirtilmediği gibi bekleme (starya) ve sürastarya süreleri de belirlenmiş değildir. Davada davacı tarafından talep edilmiş bulunan pişmanlık navlununu düzenleyen TTK.nun 1040. maddesi hükmünden, taşıtan tarafından kullanılması gereken cayma hakkının yolculuk başmadan önce bu yoldaki iradesinin açıklanmasına bağlanmış olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu olayda ise davalı taşıtan tarafından cayma hakkının açıkça kullanılmadığı tartışmasız bulunmaktadır. Mahkemece hükme dayanak yapılmış olan bilirkişi kurulu raporunda, dava dışı yükleten durumunda olan Karadeniz...İşletmeleri A.Ş. nin davacıya yükleme yapılacağına ilişkin bir beyanda bulunmadığından yükleme yapılmayacağı hususunun anlaşıldığı, diğer bir deyişle, cayma hakkının zımnen kullanıldığı kabul edilmiş bulunmaktadır. Oysa, dosya içindeki tüm belge içeriklerinden taşıma konusu prit madeni hamulesinin yükleme limanında hazır bulunduğu ancak, yağış sebebiyle kaygan ve gemi ile taşınmaya elverişli durumda olmadığı anlaşılmaktadır. Gemi, yükleme limanına 12.1.1980 günü gelmiş olmakla beraber araya tatil günü girmesi nedeniyle hazırlık mektubunu ancak 14.1.1980 günü yükletene verdiği ve aynı günde yüklenmenin başlatıldığı, 15.1.1980 günü de devam edildiği ve fakat hamulenin aşırı nem sebebiyle seferi tehlikeye sokabileceği hakkında taşıtan veya yükletenin temsilcisinin imzasını taşımayan 15.1.1980 tarihli tutanağın düzenlenerek davalının veya yükletenin talimatı alınmaksızsın gemiye yüklemiş olan 50 tonluk hamulenin derhal boşaltılarak davacı gemisi kaptan tarafından aynı tarihli ve yükleten şirkete hiçbir süre tanınmadan protesto keşide edildiği ve bunun cevabı dahi beklenmeden aynı gün bu limandan ayrılarak Karadeniz-Ereğlisi Limanı'na hareket ettiği ve aradan kömür taşıması yaptığı da çekişmesiz bulunmaktadır. Bu durum karşısında, yani ortada açık bir cayma iradesi bulunmadığına göre, davacı tarafından davalıya veya yükletene TTK.nun 1031/1. maddesi uyarınca uygun bir bekleme süresi içinde münasip bir mehil tanımak suretiyle TTK.nun 1033. maddesinde belirtilen ihbarı yapması ve işte bu süre içinde bir cevap alınamadığı takdirde zımnen caymanın gerçekleştiği kabul edilerek limanın terkedilmesi gerekirdi. Nitekim yükleten durumunda olan Karadeniz..İşletmeleri A.Ş. 24.1.1980 tarihli cevabi yazılarından 15.1.1980 tarihinde kendilerine birkaç günlük süre tanınması halinde Küre İşletmesi'nden getirtilerek kuru piritin mevcut ıslah piritle paçal yapılmak suretiyle gemi ile taşınmaya elverişli hamulenin hazır edileceği bildirilmiş bulunmaktadır.
Açıklanan bu durum karşısında yeni hazırlık mektubunun verilmesinin ertesi günü normal bekleme süresi dahi sona ermeden davacının ortada açık bir cayma iradesi mevcut olmadığı halde, hamulenin taşımaya elverişli olmadığını ileri sürerek kısmen yaptığı yüklemeyi de boşaltarak, davalı taşıtana bekleme süresi içinde taşınabilir nitelikte mal teslimi için münasip bir mehil tanımadan yükleme limanından ayrıldığına göre olayda TTK.nun 1040/1. maddesindeki koşullar gerçekleşmemiş bulunmaktadır. Bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yeterli incelemeye dayanmayan bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın kabulü doğru görülmemiş ve davalı vekilinin yerinde görülen karar düzeltme isteminin kabulüyle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin yerinde görülen karar düzeltme isteminin kabulüyle mahkeme kararının onanmasına dair Dairemizin 17.10.1984 gün ve 1984/3921-4812 sayılı onama ilamının kaldırılarak hükmün (BOZULMASINA), ödediği temyiz harcının isteği halinde karar düzeltilmesini isteyene iadesine, 28.12.1984 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.