Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1984/5809
K: 1985/52
T: 22.01.1985
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı (Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi)'nce verilen 11.7.1984 tarih ve 682-404 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı avukatı tarafından istenmiş olmakla; dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, keşidecisi dava dışı Ahmet, lehtarı davalı olup son cirantası A.Ş. tarafından müvekkiline ciro edilen ve müvekkilince zayi edilen 15.4.1983 vadeli 1.000.000 liralık bononun zayi nedeniyle iptali için dava açılıp, vadeden önce keşideciye gönderilen ihtarnameyle vadesinde ödenmesi ihtar olunan ve fakat keşidecinin inkar ettiği bononun iptalini müteakip müvekkilince, keşideci, lehtar davalı ve müvekkilinin cirantası hakkında senet bedelinin tahsili için yapılan ilamsız takibe karşı davalının itirazda bulunup, protesto edilmemesi nedeniyle kendilerine müracaat edilemeyeceğini, hamilin senedi ağır kusuru ile zayi etmekle kendilerini ödeme halinde keşideciye müracaat imkanlarının kalmadığını, hasımsız iptal davasının kendilerini başlamayacağını öne sürdüğünü, müvekkilince vadeden önce keşideciye gönderilen ihtarnamenin protesto anlamında olduğunu, kaldı ki TTK.nun 634/4. maddesine göre mücbir sebep nedeniyle protesto çekmeye lüzum kalmadan müracaat hakkının kullanılabileceğinin düzenlendiğini belirterek, davalının itirazının kaldırılarak (1.000.000) liranın davalıya keşide edilen ihtarname tarihinden itibaren TTK.nun 1461. maddesine göre saptanacak faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesiyle, davacının keşideciyi ve cirantayı dava dışı bırakıp müvekkilini dava etmesinin hakkın suistimali olduğunu, protesto edilmemesi nedeniyle müvekkiline müracaat hakkını kaybettiğini, davacının senedin ödenmesi yolunda gönderdiğini iddia ettiği ihtarnamenin alınmadığını, davacının sebepsiz iktisap hükümlerine göre keşideciyi dava etmesi lazım geldiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere, iptal davası dosyasına, davacının 29.8.1983 tarihli ihtarnamesine dayanılarak, davacı hamilin cirantalara müracaat etmesi için senedi protesto ettirmesi gerekir ise de zayi nedeniyle ve mücbir sebebe mebni olarak protesto ettiremediği ve TTK.634 ncü maddeye göre protestosuz müracaat etme imkanının mümkün olduğu ve davacının TTK.nun 623. maddesi gereğince senedi zayi ettiğini davacının davalıya ihbar ettiği ve böylece lehtarının davalı olduğu çekişmesiz olan söz konusu senedi davalının ödemesi gerektiği sonucuna varılarak, itirazın kaldırılmasına ihtar tarihi olan 5.9.1983 tarihinden itibaren davalının sorumlu olduğu 1.000.000 lira için % 36 faiz yürütülmesine, diğer istemlerin icra memurluğunca nazara alınmasına karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
TTK.nun 642. maddesinde hamilin müracaat hakkının hangi halde düşeceği belirtilmiştir. Bu maddeye göre, hamil poliçeyi belli süreler içinde ibraz etmez ve protesto keşide etmezse (poliçelerde kabul eden kimse-bonolarda keşideci-) hariç olmak üzere cirantalara, poliçe keşidecisine ve diğer borçlulara karşı haiz olduğu hakları kaybeder.
TTK.nun 643. maddesi senedin ibrazı veya protesto keşidesi mücbir sebep gibi aşılması imkansız bir mani yüzünden mümkün olmadığı takdirde ibraz ve protesto keşidesi için muayyen olan sürelerin uzatılacağını, mücbir sebepler vadenin gelmesinden itibaren 30 günden fazla sürerse, poliçenin ibrazına ve protesto çekmeye lüzum kalmaksızın müracaat hakkının kullanılabileceğini belirtmiştir. Bu madde hükmü ancak, senedin hamilin elinde bulunması fakat mücbir sebeplerle süresinde ibraz edilememesi ve protesto keşide edilememesi halinde uygulanabilecektir.
TTK.nun 621 ve 639. maddelerinde açıklandığı gibi, ödeme talebi ile karşılaşan borçlu, bedeli ödemesi halinde senedin, protesto belgesinin ve ayrıca bir makbuzun kendisine verilmesini istemek hakkına sahiptir. Ödeyen kimsenin kendi borçlusuna rücu edebilmesi için senedi eline geçirmesi gerekmektedir. Senedin zayi edilmesi halinde mahkemeden alınan iptal kararı, senedin yerini tutan bir hukuki niteliğe sahip değildir. TTK.nun 564 ve 676. maddelerinde yazılı olduğu üzere, iptal kararı üzerine hak sahibi, hakkını senetsiz olarak da dermeyan veya yeni bir senet ihdasını poliçede kabul edenden ve bonolarda keşideciden talep edebilir. İptal kararı, hak sahipliğinin teşhisi hususunda rol oynamaktadır. Bu kararın maddi hukuk yönünden herhangi bir etkisi yoktur. Yani hakkın mevcudiyetine, muhtevasına ve hatta bu hak üzerinde tasarruf yetkisine tesir etmez. İptal kararı, davacının alacaklı olduğunu göstermez. İptal kararı sadece, davacının senedi ibraz edememesine rağmen hak sahibiymiş gibi kabul edilmesine imkan verir. Kıymetli evrakta hak ile senet arasındaki mevcut sıkı bağlılık ancak bu ölçüde ve bu durumda çözülmektedir. İptal kararı bu kararı almış olan davacıya, haklarını asıl borçluya karşı kullanmak hakkını verir. Müracaat borçlularına başvurması hakkı yoktur. Kendisine mürcaat edilen asıl borçlu ise, iptal kararını alan kişiye karşı onun alacaklılık sıfatına, borcun mevcudiyetine ve muhtevasına ilişkin def'iler ileri sürebilir (Fırat Öztan, Kıymetli Evrak Hukuku, 1976, Sh: 133-135). Böylece, iptal kararı almış olan kişinin müracaat hakkı, senet hamilinin hakkı kadar geniş olmayıp sınırlıdır.
Davamızda, senedi kaybettiğini ileri sürerek iptal kararı almış olan anonim şirket davacı durumundadır. Senet lehtarı olan şirket ise davalı durumundadır. Davacının yaptığı icra takibine karşı davalı, kendisine müracaat edilemeyeceği şeklinde itirazda bulunduğundan, davacı bu dava ile itirazın iptalini ve senet bedelinin tahsilini talep etmiştir. Yukarıda yapılan açıklamaya göre, davalı lehtarın icra takibine karşı ileri südüğü itirazlar yerinde olup açılan dava ise kabule sayan bulunmadığından reddi gerekirken, kararda yazılı gerekçelerle davanın kabul edilmesi isabetli olmamıştır.
Diğer yönden, hamilin müracaat hakkının şümülü TTK.nun 637. maddesinde gösterilmiş ve hamilin, senet bedeli ile vadenin gelmesinden itibaren işleyecek % 10 hesabıyle faiz isteyebileceği belirtilmiştir. Bu hüküm, kıymetli evraka ilişkin özel hüküm niteliğindedir. TTK.nun 1461. maddesi ise 9. maddede düzenlenen ticari işlerdeki genel temerrüt faizine atıf yapmakta, 637. maddedeki faiz oranına dokunmamaktadır. Özel hüküm varken genel hüküm uygulanamaz.
Bu durumda mahkemece % 36 oranında temerrüt faizine hükmedilmesi de isabetli görülmemiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle:
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına (BOZULMASINA), davalı vekili duruşmaya geldiğinden 6500 lira duruşma vekillik ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 22.1.1985 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Evlat Edinme] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hakkında 
  • 04.05.2025 15:37
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini