 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1984/4836
K: 1984/4936
T: 22.10.1984
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Aydın As. 1. Hukuk Hakimliğince verilen 14.6.1984 tarih ve 421-318 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı avukatı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulp düşünüldü :
KARAR : Davacı davalı kooperatifin ortağı bulunduğunu, 2.6.1982 günü yapılan olağan genel kurul toplantısında alınan kararların yasa, ana sözleşme ve iyiniyet kurallarına aykırı bulunduğunu, muhalefetinin tutanağa geçirilmediğini, toplantı için 15 gün önceden duyuru yapılmadığını balkon duvarlarının yakılıp odaya katılmasına ilişkin kararın kat mülkiyeti yasasına aykırı olduğunu belirterek anılan genel kurul kararlarının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, toplantıya bütün kat maliklerinin katıldığını duyuruların ve alınan kararların tüzük ve yasaya uygun olduğunu davacının herhangi bir muhalefeti olmadığını, bütün kararlara olumlu oy kullandığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, ilgili belgeler ve tanık anlatımları gereğince davacının genel kurulda balkonların olaya dönüştürülmesinde, karşı olduğu, gündemde böyle bir konu bulunmadığı gerekçesiyle genel kurul kararının iptaline karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1163 Sayı Kooperatifler Yasasının 53. maddesinde de açıkca belirtildiği gibi genel kurula iştirak eden bir ortağın genel kurul kararı aleyhine dava açabilmesi için karara muhalefetini tutanağa geçirmesi veya oyunu kullanmasına haksız olarak müsaade edilmediğini, kanıtlamış olması gerekir. Olayımızda davacı ortağın genel kurul toplantısında hazır bulunmasına rağmen muhalefet şerhini tutanağa geçirmediği incelenen tutanaktan açıkca anlaşılmaktadır. Davacı her ne kadar muhalefetini yazmasına engel olunduğunu ileri sürmüş ise de, bu iddiasını da kanıtlamış değildir. kaldı ki iptali istenen kararın oybirliği ile alındığı toplantı tutanağından anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının dava açma hakkı bulunmadığı gözönünde tutularak davanın reddine karar vermek gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş ve hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarda yazılı nedenlerle davalının temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 22.10.1984 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.