 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1984/4613
K: 1984/4907
T: 22.10.1984
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Ödemiş As. 2. Hukuk Hakimliğince verilen 1.5.1984 tarih ve 333-88 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı avukatı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesi'nin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin ortağı olduğunu, 1978 yılında bu yana hissesine düşen kazanç paylarının müvekkiline ödenmediğini ve yine şirketin ortağı olan annesi (H.)'nin de hissesine düşen kazanç payının ölümünden sonra ödenmediğini belirterek ödenen vergiler çıktıktan sonra kendi hissesi ile annesinden ihtikal eden hisse alacağı toplamı (1.200.000) lira kar payı alacağının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, davacının kendisinin ve annesinden intikal eden ile birlikte şirketten net (632.601) lira alacaklı olduğunu, beş yıl içerisinde davalının şirketten (200.000) lira kar payı alacağının kabul ettiklerini beyan etmiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak ve taleble bağlı kalınarak, davacı tarafca kabul edilen (70.000) liralık ödenti miktarı düşüldükten sonra kalan (1.130.000) liranın davalıdan tahsiline, fazla talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Davacı, mahkemeye vermiş olduğu 10.11.1983 tarihli delil listesinde davalı şirket defterlerinde dayanmış ve yapılan bilirkişi incelemesinde de defter kayıtlarına göre davalının şirketten muhtelif tarihlerde toplam (534.071) lira aldığı tesbit edilmiştir. Davacı, gerek hasım gösterdiği şirket kayıtlarına itibar edeceğini önceden bildirmiş ve gerekse şahıs şirketi olan ve kendisinin de ortak sıfatıyla şirket kayıtlarıyla bağlı olması gerektiğine göre davalı şirkete TTK.nun 83. maddesi uyarınca tamamen davacının şirketce kendisine ödendiği yazılı bulunan bu miktar parayı aldığının kabulü ve alacağından bunun mahsubu ile bakiyesine hükmetmek gerekirken bu husus gözetilmeksizin yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 22.10.1984 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.