Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1984/4507
K: 1984/4666
T: 12.10.1984
DAVA : Faik ile... Bankası A.Ş. Karadeniz Ereğlisi Şube Müdürlüğü arasında çıkan davadan dolayı (Karadeniz Ereğlisi Asliye Hukuk Hakimliği)'nce verilen 21.12.1983 gün ve 459-882 sayılı hükmü bozan dairenin 28.5.1984 gün ve 3042-3125 sayılı ilamı aleyhinde davacı avukatı tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı vekili, davacının hamili bulunduğu çeki davalı bankaya ibraz ettiğinde; karşılığı bulunduğu halde, hacizli olduğundan bahisle ödenmediğini, hamilin icra takibi ile ilgisi olmadığını ileri sürerek çek bedeli (100.000) liranın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce, çek bedeli kadar bir paranın hacizli olması ve çekin ibraz tarihinde çek bedelini ödeyecek kadar paranın hesapta mevcut bulunmaması sebebiyle bankaya sorumluluk yöneltilemeyeceğinden, kaldı ki, davacı çek borçlusu aleyhine takip ve dava yoluna gitmediği ve henüz bir zararı vücut bulmadığından dava hakkı doğmadığı belirtilerek karar bozulmuştur. Davacı vekili karar düzeltilmesinde bulunmuştur.
Dava dışı Mehmet, (83.318) lira alacağı sebebiyle yine dava dışı borçlu Abdurrahman aleyhine 1982/2088 sayılı icra takibine girişmiştir.
Dava dışı Selahattin ise, (51.700) lira alacağı için aynı borçlu Abdurrahman aleyhine 1983/17 sayılı icra takibini başlatmıştır.
Bu iki takip sebebiyle, icra memurluğu tarafından 12.1.1983 tarihli olarak davalı.... Bankası'nın Karadeniz Ereğlisi Şubesi'ne iki ayrı yazı gönderilerek (borçlu Abdurrahman'ın bankadaki mevduatının borca yetecek kısmının haczi ve ayrıca adı geçenin alacaklısı olarak bankaya ibraz edeceği 15.1.1983 tarih ve 399584 sayılı çek bedelinin kendisine ödenmeyerek haczi ile bu meblağın alacaklıya ödenmek üzere memuriyetlerine gönderilmesi) istenmiştir.
Bu yazılar üzerine, borçlu tarafından değil, davacı Faik tarafından bankaya ibraz edilen çekin bedeli bankaca keşidecinin hesabından alınarak 21 Ocak 1983 tarihinde icra dairesine yatırılmıştır.
Davacı Faik, borçlu Abdurrahman ve icradaki borç ile ilgisi olmadığını, hamiline yazılı çekin alacaklısı bulunduğunu ileri sürerek çek bedeli (100.000) liranın davalı bankadan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Gerçekten 15.1.1983 tarihli ve 399.584 sayılı çek (hamiline) olarak düzenlenmiştir.
Çek keşidecisi olan şahsın icra takipleri ile ilişkisi olmadığı gibi onun bankadaki mevduatına da haciz konulmuş değildir. TTK.nun 557. maddesinde kıymetli evrak, (Kıymetli evrak öyle senetlerdir ki, bunlarda mündemiç olan hak senetten ayrı olarak dermeyan edilmediği gibi başkalarına da devredilemez) şekilde tarif olunmuştur.
Aynı Kanunun 570. maddesinde ise hamile yazılı senetler tanımlanırken (senedin metin ve şeklinden, hamili kim ise o kimsenin hak sahibi sayılacağı anlaşılan her kıymetli evrak, hamile yazılı senet sayılır) hükmü getirilmiştir.
Bu konuda, İcra İflas Kanunundaki hacze dair hükümlerin de gözden geçirilmesi icap etmektedir.
İİK. nunn 88. maddesinde (haczolunan paraları, banknotları, hamiline ait senetleri ve sair cirosu kabil senetleri icra dairesi muhafaza eder) hükmü mevcuttur. Maddenin ifade tarzından, bahsi geçen senet ve kıymetlerin haczinin ancak, senetlere fiilen el konulmak ve muhafaza altına alınmak suretiyle yapılabileceği anlaşılmaktadır.
İİK.nun 89. maddesinde ise özetle (hamiline yazılı bir senede veya cirosu kabil bir senede dayanmayan alacak veya sair talep hakkının haczedilmesi halinde icra memurunun, borçlu olan şahsa bundan böyle borcunu ancak icra dairesine ödeyebileceğini bildireceği) belirtilmiştir. Maddenin yazılış tarzından, hamiline yazılı veya cirosu kabil senede dayanan hakkın, senetten ayrı olarak haczedilemeyeceği manası çıkarılmak gerekir.
Bu hukuki durum itibarıyla, icra dosyalarının borçlusu Abdurrahman ile ilişkisi saptanamayan ve davacı Faik elinde bulunan ve onun tarafından bankaya ibraz edilen hamiline yazılı çek ile ondan doğan bedel hakkında konulan haciz usulsüz bulunduğundan bankanın, haciz talimatını hemen yerine getirmeyip, gerekli yollara müracaat ile bu talimatı geri aldırması icap ederken keşidecinin hesabından ödediği çek bedelini hamil davacıya vermeyerek icra dairesine yatırması hatalı bir hareket teşkil etmektedir. Nitekim, banka tarafından icra dairesine yapılan 21.1.1983 tarih ve 1275 sayılı yazıda, hatalı ödeme yapıldığı belirtilerek paranın bankaya iadesi istenmiştir.
Çekin tanzim tarihi 15.1.1983'tür. TTK.nun 707. maddesine göre çek görüldüğünde ödenir. 708. maddeye göre, çek 10 gün veya bir ay içinde ibraz edilmelidir. 711. maddede açıklandığı gibi, çekten cayılmamışsa muhatap ibraz müddetinin geçmesinden sonra dahi çeki ödeyebilir. Çek arkasındaki yazılar incelendiğinde görüleceği gibi, çek önce Hasan tarafından bankaya ibraz edilmiş ve icra memurluğunun yazısı sebebiyle ödememiştir. Tarihsiz olan bu şerhe göre, ilk ibraz tarihinde çek karşılığının mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Çekin daha sonra elden davacıya verildiği ve onun tarafından 19.1.1983 tarihinde takrar ibraz edildiği ve bu defa hesap müsait olmadığından ödenmediği görülmektedir. Halbuki banka, çek bedelini 21.1.1983 de icra dairesine verilmiştir. Böylece bankanın çek bedelini davacıya ödemekten kaçındığı belli olmaktadır.
Bankanın hamiline yazılı çeki ibraz eden kişilerin, icra borçlusu Abdurrahman'la ortaklığı ve iş ilişkisi olup olmadığını araştırma mecburiyeti ve yetkisi mevcut değildir.
Bu durumda, çek bedelinin keşidece hesabından çıkıp icra memurluğu aleyle icra alacaklılarına intikal etmesi sebebiyle, çek hamili davacı zarara uğramış bulunmaktadır.
Bunun sonucu olarak davacı haklı görülerek mahkemece davanın kabul edilmesi isabetli olup Dairemizce kararın onanması gerektiği halde bozulduğu anlaşıldığından davacının karar düzeltilmesi isteminin HUMK.nun 440. maddesine göre kabulü cihetine gidilmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle Davacı vekilinin karar düzeltilmesi isteminin kabulü ile Dairemizin 28.5.1984 tarih ve 1984/3042-3125 sayılı bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkemenin 21.12.1983 tarihli kararının ONANMASINA, bakiye 2250 lira temyiz ilam harcının davalıdan alınmasına, ödediği karar düzeltme harcının isteği halinde davacıya iadesine, 12.10.1984 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini