 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1984/4429
K: 1984/5181
T: 31.10.1984
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı (Karabük 2. Asliye Hukuk Hakimliği)'nce verilen 8.3.1984 tarih ve 14-55 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı avukatı tarafından istenmiş olmakla; duruşma için tayin edilen 30.10.1984 gününde taraf avukatları tebligata rağmen gelmediğinden tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacılar; üyesi bulundukları davalı kooperatifin, 9.11.1983 tarihli genel kurulunda; divan başkanının üye olmayan kişilerden seçilmesi, üye olmayanların genel kurula iştirak ettirilmesi, gündem harici olarak yönetim kurulunun seçiminin yapılması sebebiyle bu genel kurulun, kurulda alınan kararların ve seçimlerin iptalini, yeni yönetimin göreve başlamaması için tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında; genel kurulun usul ve kanuna uygun biçimde toplanıp kararlar aldığını, divan başkanının üye olma şartının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere ve alınan bilirkişi raporuna dayanılarak Şevket isimli üyenin vekaletini alarak genel kurulda bulunan Nuri'nin kooperatif üyesi bulunmadığı, keza divan başkanının da üyelerden olmadığı, birinci genel kurulda nisap sağlanamaması halinde toplanan ikinci genel kurulun ilk gündeme bağlı olacağı, gündem dışına çıkamayacağı görüşüyle 9.11.1983 tarihli genel kurul toplantısının iptaline, seçimlerin bozulmasına yönetim de husule gelecek boşluğun doldurulması bakımından, genel kurul toplantısının yapılması için (kayyum tayininin Sulh Hukuk Hakimliğince kararlaştırılmak üzere) davacıların müracaata muhtariyetlerine, bir kısım davacıların davalarının işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. Hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacıların 9.11.1983 tarihli genel kurulun iptali sebeplerinden birisi, divan başkanlığına getirilen kişinin kooperatifte ortak bulunmadığı hususudur. Oysa genel kurulllarda divan başkanının kooperatif ortaklarından bulunması şart değildir. Genel kurulun düzenli bir şekilde yürütülebilmesi için, bu işi en iyi bir biçimde yapacak kişiyi genel kurul seçer. Bu nedenle mahkemenin bu yöne ilişkin kararı yerinde değildir.
Yine, Kooperatifler Kanunun 46/2. maddesinde, genel kurulun gündeme bağlı kalmadan görüşebileceği hususlar arasında yönetim kurulunun azli de bulunmaktadır. Azil mümkün olduğuna göre, bunun doğal sonucu olarak gündemde yer almasa bile genel kurul seçim yapabilir. Aksi takdirde kooperatif organsız kalmış olup, Dairemizin yerleşmiş içtihatlarına göre süresi bitmeyen yöneticilerin yerine seçim yapılması azil niteliğindendir. (Yargıtay 11. HD? 23.10.1979 gün ve E. 1979/3880, K. 4916). Olayda açık bir azil sözkonusu değilse de genel kurul yeni yöneticileri seçmekle eskileri zımnen azletmiş bulunmaktadır. Dolayısıyla onların yerine yenilerinin seçiminde de yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Bu bakımdan mahkemenin gündemde bulunmadığı halde yönetim kurulu seçimlerinin yapılmış olmasını genel kurulun fesih sebebi olarak kabulü yerinde değildir.
Davada diğer bir fesih sebebi olarak da üye olmayan kişilerin genel kurula iştirak ettirildiği hususu gösterilmiştir. Toplanan delillere göre kooperatife üye bulunmayan Nuri isimli kişinin, kooperatif ortağı bulunan Şevket adındaki üyenin yerine vekaleten toplantıya girdiği (Kooperatifin cevabına göre) anlaşılmakta ise de bunun dışında başkalarının toplantıya katıldıkları anlaşılmamış ve ispatlanmamıştır. Bir an için Nuri'nin genel kurula vekaletsiz girdiği ve oy kullandığı kabul edilse bile bu husus başlı başına genel kurulun feshi için bir sebep olamaz. Zira toplantıda alınan kararlar incelendiğinde seçimlerin 779 kabul oyuna karşılık 53 red oyuyla sonuçlandığı görülmektedir. Bu da sonucuna etkili bir durum yaratmamaktadır. Bu sebeple fesih sebebi olarak görülememiştir.
Kaldı ki, genel kurulun iptalinin istenebilmesi için toplantıda hazır bulunan ortakların karara muhalif kalıp, muhalefet şerhlerini genel kurul toplantı tutanağına geçirip imzalamaları gerekir. İncelenen tutanakla bu hususun yerine getirilmediği görülmekle bu toplantıda hazır bulunan ve dava şartını yerine getirmeyen davacıların dava açmaları TTK.nun 381. maddesi uyarınca mümkün değildir.
Yukarda açıklanan nedenlerle genel kurulun iptali mümkün olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde davanın kabulü doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklandığı üzere temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı kooperatif yararına (BOZULMASINA), taraflar vekilleri gelmediklerinden, davalı yararına duruşma vekillik ücreti takdirine mahal olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 31.10.1984 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.