 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1984/3178
K: 1984/3207
T: 01.06.1984
DAVA : (A.D.) ile (H.I.) arasında çıkan davadan dolayı isparta Asl. Hukuk Hakimliğince verilen 22.12.1983 gün ve 135-679 sayılı hükmü onayan Dairenin 27.3.1984 gün ve 1747-1747 sayılı ilamı aleyhinde davacı avukatı tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı vekili, davacının dava dışı (M.S.) isimli kişiye senetli (100.000) lira borcu bulunduğunu, (81.000) lirasının ödendiğini ve senedin arka yüzüne yazılıp (M.) tarafından imzalandığını, davacının bundan sonra (M.'e (35.000) lira değerinde bir halı verdiğini, bu suretle senet bedeli ödendiği halde senet arkasındaki yazıları pul ile kapatan (M.) tarafından icra takibine girişildiğini, davalı (H.)'in ise icra dosyasındaki alacağı (M.)'den temellük ettiğini ileri sürerek borçlu olmadığının tespitini istemiştir.
Davalı vekili, alacağa karşılık davacının (M.)'e (35.000) liralık halı verdiğini ve takipten sonra da (15.000) lira ödediğini kabul ettiklerini, böylece esas alacağın (50.000) lira kaldığını, (81.000) liralık ödeme iddiasının gerçek dışı olduğunu savunmuştur.
Mahkemece, icra takibinde borçlunun vaki beyanından sonra (M.) tarafından senet arkasına bu beyanın yapılması mümkün olmadığı gerekçesi ile ödenen miktarın tahsili ile davacının (50.000) lira borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce karar onanmıştır.
Davacı vekili karar düzeltilmesi isteminde bulunmuştur.
Bu defa yapılan incelemede :
Dava dışı (M.S.), 15.7.1980 tanzim tarihli ve (100.000) lira bedelli emre muharrer senetle borçlu davacı (A.O.) hakkında 1981/1445 sayılı icra takibini yapmıştır. Borçlu davacı adına icra memurluğuna hitaben verilen tarihsiz fakat icra memurunun 12.8.1981 tarihli havalesini taşıyan dilekçede (Benim (M.G.)'e (35.000) liralık verdiğim halıdan sonra (65.000) lira borcum vardır. Şu anda ödeyemem. Malım, evim, hiçbir şeyim yok. Belediyede memurum. Ayda (12.000) lira alıyorum. Ayda (5.000) lira ödeyebiliyorum. 3 çocuk besliyorum) denilmiştir. Bu dilekçede davacının imzası mevcut değildir. Yazısının davacıya aidiyeti de incelenmemiştir.
Davacı vekili 22.12.1983 tarihli celsede (Her nekadar müvekkilim haciz sırasında borcu kabul etmişse de bu senet arkasında yazılı 80.000 liranın ödendiği bellidir. Bu bakımdan talebim gibi karar verilmesini istiyorum) şeklinde beyanda bulunmuştur.
Gerçekten 21.4.1982 tarihli haciz tutanağında (Bir diyeceğim yoktur. Borcumu Temmuz veya Ağustos 1982 tarihlerinde ödemeyi kabul ediyorum) şeklinde bir beyanı yazılı bulunmaktadır.
Takip konusu senet arkasında (bu senet karşılığından 80.000 lirasını (A.G.)'den aldım. Seneti verdim. (M.S.) imzalı) yazısı mevcuttur. Bu yazının önceleri üzeri pullarla kapatıldığı, daha sonra açığa çıkarıldığı anlaşılmıştır. Ancak, bu yazının ve altındaki imzanın lehtar (M.)'e aidiyeti ispatlanmış değildir. Temellük eden davalı, imzanın temlik eden (M.)'e ait olmadığını ileri sürmüştür. Davacının, 80.000 lirayı lehtar (M.)'e ödediğini ispat etmesi halinde, bu defini BK.nun 167 maddesine göre temellük eden davalıya karşı da dermeyan etmesi mümkün olacaktır.
Davacı taraf, 80.000 liranın ödendiğine dair senet arkasındaki yazılı ile imzanın lehtar (M.)'e ait olduğunu ispat etmek zorundadır.
Her ne kadar senet 100.000 lira üzerinden icraya konulmuş ve borçlu, senet arkasındaki ödeme şerhinden bahsederek bir itirazda bulunmamış ise de, daha sonra bir ödeme yapılması ve söz konusu şerhin yapılması mümkün bulunduğundan, mahkemece davacıya imkan tanınmak, delilleri sorularak ibraz ettirilmek ve toplanmak gerekirse bilirkişi incelemesi yaptırılmak ve senet arkasındaki şerh yazısı altındaki imzanın (M.S.)'e ait olup olmadığı saptandıktan sonra gerekli değerlendirme yapılmak icap ederken eksik inceleme ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle :
Davacı vekilinin karar düzeltilmesi isteminin kabulü ile Dairemizin 27.3.1984 gün ve 984/1747-1747 sayılı onama kararının kaldırılarak yerel mahkeme kararının davacı yararına BOZULMASINA, 1.6.1984 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.