 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1984/3042
K: 1984/3125
T: 28.05.1984
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı karadeniz Ereğlisi Asliye Hukuk Hakimliğince verilen hükmün temyizen tetkiki davalı avukatı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü
KARAR : Davacı vekili; müvekkilinin hamili olduğu çeki davalı bankaya ibraz ettiğinde karşılığı olduğu halde hacizli olduğundan bahisle karşılığının ödenmediğini, müvekkilinin icra takibi ile ilgisi olmadığı ve hamiline çek üzerine konacak hacizde taraf olmadığı için bankayı bağlamaması gerektiğini belirterek çek bedeli (100.000) liranın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, davanın genel müdürlük aleyhine açılması gerektiğini, mahkemenin yetkisiz olduğunu, icra memurluğunun yazısı üzerine çek'e haciz vazedilerek çek bedelinin icra dairesine gönderildiğini, çeki bankaya davacının ibraz etmediğini, bu nedenle sıfatı olmadığını, ibrazdan sonra yapılan cironun temlik hükmünde bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve icra dosyalarına göre, çekin hamiline yazılı olduğu ve davacının da hamil olduğu, icra takipleri ile davacının ilgisi bulunmadığı, bu da bu yanlışlığını farkedip çek bedelinin icra dosyasına gönderilmesinin yerinde olmadığı ve bankanın da bu yanlışlığını farkedip çek bedelinin iadesini icra memurluğundan istediği gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Davacı açmış olduğu bu davada hamili bulunduğu çekin muhatap davalı bankaya süresinde ibraz edilmiş olmasına ve bu hesapta çek karşılığının da mevcut bulunmasına rağmen çekin ödenmediğini ileri sürerek çek bedelinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ise savunmasında, çekin ibraz edildiği tarihte keşidecinin hesabındaki paranın hacizli olduğunu bu nedenle ödenmediğini bildirmiştir. Gerçekten dosyada mevcut Kdz. ereğli İcra Memurluğunun 12.1.1983 gün ve 82/2086 ve aynı tarih, 1982/17 sayılı yazılarından açıkça anlaşıldığına göre çek bedeli kadar bir para başka bir alacak nedeniyle icra memurluğunca haczedilmiş ve keyfiyet davalı bankaya bildirilerek parının icra veznesine ödenmesi talep edilmiştir. Dava konusu çek ise bu haciz işleminden sonra 19.1.1983 tarihinde bankaya ibraz edilmiş olup ibraz edildiği tarihte çek bedelinin ödeyecek kadar bir paranın hesapta mevcut olmadığı tesbit edilmiştir. Bu durumda davalı bankaya herhangi bir sorumluluk teveccüh etmeyeceği ve kaldı ki davacının, borçlusu olan kimse aleyhine takip ve dava yoluna giderek alacağını tahsil edememesi halinde zarar unsurunun teşekkül edeceği, bu yola gitmeden yani olayda zarar unsuru vucut bulmadan doğrudan doğruya banka aleyhine böyle bir dava ikame etmesinin de mümkün olamayacağı düşünülmeden davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda gösterilen nedenlerle mümeyyiz davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 28.5.1984 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.