 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1984/3032
K: 1984/3139
T: 28.05.1984
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Torbalı Asliye Hukuk Hakimliğince verilen hükmün temyizen tetkiki davalı avukatı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkiline ait olup davalı nezdinde kasko poliçesiyle sigortalı tankerin uğradığı bir kaza sonucu hasar meydana geldiğini, durumun davalıya süresinde ihbar edildiğini, davalının eksperinin düzenlediği rapor tatminkar olmadığından müvekkilinin tanker motorundaki hasarı delil tespiti yoluyla tespit ettirdiğini ve poliçe genel şartları uyarınca kendi hakemini seçip karşı tarafa bildirdiğini, davalının da hakeminin ismini müvekkiline bildirdiğini, taraf hakemlerinin seçemedikleri 3. hakemin mahkemece belirlendiğini, 3. hakemin incelemesi sonucunda müvekkilinin hasar miktarının 1.095.406.20 lira olduğunu raporunda belirttiğini, davalının bu raporun tebliğine ve müteaddit taleplere rağmen ödemede bulunmadığını ileri sürerek 1.095.406.20 liranın olay tarihinden itibaren % 10 faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevabında üçüncü hakem-bilirkişinin görevinin tarafların hakem-bilirkişilerinin anlaşmadıkları hususlarla sınırlı olduğunu, tarafların hakem-bilirkişilerinin birlikte inceleme yaparak anlaşmaya vardıkları ve varmadıkları konuları tespit etmediklerini, bu durumda henüz görevi başlamayan 3. hakem-bilirkişinin verdiği raporun hükümsüz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, 1.095.406.20 liranın dava tarihinden itibaren % 10 faiziyle birlikte davalıdan tahisiline karar verilmiştir.
davalı vekili tarafından temyiz edilen hüküm Dairemizin 4.4.1983 tarih ve 1983/1614-1705 sayılı ilamı ile ve (Sigorta Poliçesi Genel Şartları 12. maddesinde hasar miktarında uyuşmazlık çıktığı taktirde bunun hakem-bilirkişi aracılığı ile tespit edileceği belirtilmiş ve anılan madde hükmünün HUMK.nun 287. maddesinde yazılı delil anlaşması niteliğinde bulunmasına göre mahkemece taraf vekillerine hakem-bilirkişilerden alacakları raporu mahkemeye ibraz etmeleri için uygun mehil verilmesi, mehle rağmen rapor ibraz edilmediği taktirde onların yerine kaim olmak üzere HUMK.nun 275. maddesi hükmü uyarınca bilirkişi seçilerek gerekli incelemenin yaptırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi icabederken 3. hakem-bilirkişinin kendiliğinden verdiği rapora müsteniden hüküm kurulmasının isabetsizliği) gerekçesiyle bozulmuştur. Bozmaya uyulduktan sonra yeniden yapılan yargılama sonunda 1.023.308,47 liranın dava tarihinden itibaren % 10 faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.
Hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece Dairemizin bozma kararına uyulduğu halde HUMK. nun 287. maddesine aykırı olarak re'sen tespit edilen bilirkişi raporuna istinaden hüküm tesisi yeniden bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda belirtilen nedenle hükmün mümeyyiz davalı lehine BOZULMASINA, 28.5.1984 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.