Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1984/3004
K: 1984/3182
T: 31.05.1984
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı İstanbul As. 3. Ticaret Mahkemesince verilen 24.10.1983 tarih ve 670-618 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı (Y.),(A.) ve (M.) avukatı tarafından istenmiş olmakla gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı kooperatif vekili, kooperatifin kurucularından ve geçmişte yönetim kurulu üyesi sıfatıyla kooperatifi temsil eden davalı (F.) ve (M.)'in, diğer davalılardan harici anlaşmayla 8.830.500 lira bedelle bir arsa satın aldıklarını ve satış bedelinin tapuda 1.730.900 lira gösterildiğini, bir kısmının peşin ödendiğini, davalı satıcılar bu bononun teminatı maksadiyla da birkaç tane büyük rakamlı teminat bonolarını diğer davalılara imzalattıklarını, satıcı davalılar aynı zamanda kooperatif evlerinin taşaronluğunu alıp haklarında kooperatifçe 1.500.000 liralık bir ceza uygulanması üzerine ve yönetim değişikliğinden de istifadeye kalkışıp, ellerinde kalan 9.751,500 liralık teminat bonosunu icraya koyduklarını ve bu miktarda kooperatif adına nakdi ödemede bulunduklarını iddia ettiklerini, böyle bir ödemenin söz konusu olmadığını, bu bono altındaki kooperatif kaşesinde 18.2.1980 tarihi yazılı olduğunu, oysa bu tarihte kooperatifin kaşesi bulunmadığı gibi, kaşenin yapıldığı tarihte davalı (F.) ile (M.)'in kooperatifle ilgileri kalmadığını, bu durumda tüm davalıların bir araya gelip kaşeyi kullanarak ve bonoya eski tanzim tarihi olarak kooperatif aleyhine bir durum yaratmaya çalıştıklarını, esasen tanzim tarihinden önceki bir tarihte ve 28.7.1979 tarihli yönetim kurulu kararıyla kooperatifin 3 imza ile temsili yolunda karar alınması ve Ticaret Sicil Memurluğundan verilen 20.12.1979 tarihli belgeden de bu hususun anlaşılması itibariyle, bonodan kooperatifin sorumlu olmayacağını öne sürerek, (9.751.500) liralık bono ile borçlu olunmadığının tesbitiyle iptaline ve % 15 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar (Y.), (A.) ve (M.) vekilleri ve bizzat bu davalı asiler verdikleri cevap ve sonraki layıhalarında, söz konusu bononun arsa bedeline karşılık teminatı olarak düzenlenmediğini, taraflar arasındaki 1.7.1980 tarihli inşaat sözleşmesinin 27. maddesine göre davacıya verilen 8.253.000 lira ve ayrıca çeklerle yapılan ödemelerin karşılığı olduğunu, TTK.nun 321. maddesine göre, bononun iki imzalı olmasının kooperatifi bağlayacağını, aksi düşüncenin hakkın suistimalini teşkil edip iyiniyetli müvekkillerinin haklarının yok edilmesi sonucunu doğuracağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar, cevap dilekçesi ve 12.11.1982 tarihli celsedeki açıklamaları ile, söz konusu bononun, diğer davalılardan, davacı kooperatifin satın aldığı arsa bedeli için düzenlendiğini ve diğer davalıların icra tetkik merciinde tahsil etmiş olduklarını ikrar ettiklerini belirtmiştir.
Mahkemece, toplanan delil ve belgelere, kooperatif statüsüne, 28.7.1979 tarihli yönetim kurulu kararı ile ilan ile ilgili 9.11.1979 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi ile tüm dosya içeriğine göre, bononun kooperatifi ilzam etmesi için yetkili üç imzayı taşıması gerektiği, oysa iki imzalı olduğu, binnetice kooperatifin söz konusu bono ile borçlu olmayacağı sonucuna varılarak dava konusu bononun iptaline, icra tazminatının davalı (Y.),(A.) ve (M.)'ten tahsiline, diğer davalılar hakkındaki davanın husumet yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararı davalı (Y.), (A.) (M.) vekili temyiz etmiştir.
Davalılar savunmalarında, davacı kooperatife borç para verdiklerini ve karşılığında söz konusu ihtilaflı bonoyu almış olduklarını savunmuş olduğuna göre, noksan imzalı olan bu bononun kooperatif tarafından benimsenmiş olup olmadığı ve dolayısı ile yapılan muameleye icazet vermiş olup olmadığı hususunun saptanması için kooperatif defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi aracılığı ile inceleme yaptırılmamış olması doğru olmadığı gibi sureti kabule göre mümeyyiz davalıların kötüniyetle icra takibi yaptıkları anlaşılmadığı ve İİK.nun 72 nci maddesinin 5 inci fıkrasında yazılı koşul gerçekleşmediği halde, davalıların icra tazminatıyla sorumlu tutulmaları dahi isabetsiz görülmüş ve hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle mümeyyiz davalılar vekilini temyiz itirazının kabulüyle hükmün mümeyyiz davalılar yararına BOZULMASINA, 31.5.1984 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini