 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1984/1454
K: 1984/1606
T: 20.03.1984
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Krdz. Ereğlisi Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 12.10.1983 tarih ve 565-629 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı avukatı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı vekili, davalı kooperatif genel kurulunca alınan karara dayanılarak yönetim kurulunca alınan ihraç kararlarının haksız ve yasaya aykırı bir biçimde alındığını ileri sürerek her iki kararın da iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında davacının önceki genel kurulu kararının iptali için dava açtığını, bundan sonra alınan yönetim ve genel kurul kararlarının yerinde ve haklı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanılan delillere dayanılarak davacı hakkında alınan ihraç kararı içerik itibari ile doğru olduğu gibi davacının genel kurul toplantısında muhalif kalmadığından dava açma hakkının da bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere davacının ortağı bulunduğu kooperatiften ihracına ilişkin 4.7.1982 tarihli genel kurul kararı ile bu genel kurul kararına istinaden yönetim kurulunda ayrıca alınan 11.7.1982 tarih ve 374 sayılı ihraç kararının iptali istemine ilişkindir.
Her ne kadar mahkemece, davanın iptalini istediği genel kurula iştirak ederek muhalif kalma şartını da yerine getirmediğinden davacının 1163 sayılı yasanın 53 üncü maddesine istinaden genel kurul kararı iptali davası açmasının mümkün olmadığı sonucuna varılmışsa da davacı tarafından açılan bu dava dayanağını anılan maddeden değil, aynı yasanın 16/2 maddesinden almaktadır. Böyle bir davada, ihraç edilen davacının ihraç kararının tebliğini müteakip 3 ay içerisinde dava açması şartı dışında, aynı yasanının 53 üncü maddesindeki koşulların aranması ve bu nedenle davanın reddi doğru görülmediği gibi, davacının yöneticilik sıfatıyla yaptığı işlemlerden dolayı, bu sıfatından kaynaklanan sorumlulukları ve müeyyideleri mevcut olduğu gözetilmeden, bu işlemlerin ayrıca kooperatiften ihracını gerektiren haklı bir sebep olarak kabul edilmesi doğru görülmemiştir. Nitekim, aynı nedenlerle davacının daha önce ihracına ilişkin alınmış bulunan kararın da yerinde olmadığı dairemizin 30.1.1984 gün ve 1984/47-368 sayılı ilamı ile de açıklığa kavuşturulmuş bulunmaktadır.
Açıklanan bu durum karşısında, davacı hakkında alınan ihraç kararlarının iptaline karar verilmek gerekirken yazılı olduğu şekilde ve aksine düşünceyle davanın reddine karar verilmesi yerinde görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıkalanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacı yararına BOZLUMASINA 20.3.1984 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.