Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1984/1084
K: 1984/1149
T: 02.03.1984
DAVA : T. İş Bankası A.Ş ile İbrahim Erler vs. arasında çıkan davadan dolayı İstanbul Asliye 3. Ticaret Mahkemesince verilen 21.6.1983 gün ve 33 -360 sayılı hükmü bozan dairenin 28.11.1983 gün ve 5240 - 5273 sayılı ilamı aleyhinde davacı avukatı tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı vekili, üçüncü şahsın kredi sözleşmesini kefil olarak imza eden davalıların, yapılan icra takibine itiraz ettiklerini ileri sürerek (547.074.00) lira temerrüt faizi ve gider vergisine vaki itirazın iptaline ve % 5 taminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, imzanın davalı İbrahim Erler'e ait olmadığı anlaşıldığından onun hakkındaki davanın reddine, Yücel Erler'in itirazının iptali ile inkar tazminatının ondan tahsiline karar verilmiştir.
Hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
Dairemizce, hakkındaki dava reddedilen İbrahim Erler'in tüm temyiz itirazlarının, Yücel Erler'in ise sair temyiz itirazlarının reddine, ancak 2548 sayılı Kanunun 1. maddesi amir hükmüne göre cezaevi harcının borçluya yükletilmesine olanak bulunmadığı ve hesap katinden sonraki devreler için gider vergisi tahakkuk etirilmesi mümkün olmadığından bu yönlere ait itirazların kabulü gerekirken itirazın tamamen iptaline karar verilmesi doğru görülmediğinden kararın davalı Yücel yararına bozulmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili karar düzeltilmesi isteminde bulunmuştur.
Dairemizin, davalı Yücel Erler lehine itiraz eylediği 28.11.1983 tarihli bozma kararında sadece iki hususa işaret olunmuştur.
Birincisi, cezaevi harcının borçluya yükletilmiyeceği, diğeri ise hesap kesilmesinden akdi ilişkiye son verildikten sonraki devreler için gider vergisi tahakkuk ettirilmesinin mümkün olmadığı hususlarıdır.
Karar düzeltme dilekçesinde davacı vekilleri, cezaevi harcına ilişkin görüşlerinden vazgeçtiklerini, esasen icradaki hesaplama sırasında nazara alınacak bu miktarın alacaklı bankaya yükletilmesine razı olduklarını, ancak kredi sözleşmesinin 32. maddesi hükmüne göre, hesabın kesilmesinden sonraki devrede ve borç tamamen ödeninceye kadar faiz, komisyon, gider vergisi, vs.'nin evvelki şartlar dairesinde işlemeye devam edeceğini ileri sürerek karar düzeltilmesi taleplerinin kabulünü, cezaevi harcının davacı uhdesinde kalacağı belirtmek sureti ile hükmün onanmasını istemişlerdir.
Mahkeme kararında, cezaevi harcına ve hesabın kesilmesinden sonraki döneme ait gider vergisine dair açık hüküm mevcut değildir. Bu yöndeki talepler, icra takibi sırasında ileri sürülmüş olup, yine icradaki hesaplama ve tahsilat işleminde nazara alınacaktır.
Kredi Sözleşmesinin 32. maddesinde, borçlar tamamen ödeninceye kadarki yükümlülükler belirtilmiş ve faiz, komisyon ve gider vergisini evvelki şartlar dairesinde işlemeğe devam edeceği açıklanmıştır. Tarafları ve kefilleri bağlayıcı nitelikteki bu hükmün icabı olarak, gider vergisine yönelik banka talebi yerinde bulunduğundan ve banka vekilleri karar düzeltilmesi dilekçelerinde, cezaevi harcının borçlu ve kefilleri değil bankaya yükletilmesini kabul ettiklerinden davacı vekillerinin karar düzeltilmesi isteklerinin H.U.M.K.'nun 440. maddesi hükmüne uygun olarak kabulü cihetine gidilmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekillerinin karar düzeltilmesi istemlerinin kabulüne, Dairemizin 28.11.1983 tarih ve 1983/5240 - 5273 sayılı kararının (3) numaralı bendinin kaldırılması ve İst. 6. İcra memurluğunun 980/233 sayılı dosyasında cezaevi harcının alacaklı bankaya yükletilmek sureti ile yerel mahkemenin 21.6.1982 tarihli kararının (onanmasına), 18874 lira temyiz ilam harcından peşin harcın mahsubu ile temyiz eden davalılardan alınmasına, 2.3.1984 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
7129 Sayılı Bankalar Kanunun 40/1. maddesine göre "Bankalar, her ne süret ve şekilde olursa olsun kendilerine kredi açtıkları hakiki ve hükmi şahıslardan kanunen tesbit edilen had ve nispetler fevkinde faiz tahsil edemezler". Bu hüküm emredici niteliktedir. Bu nedenle de, bu hükme aykırı olarak konulmuş sözleşme şartları da, B.K. 19 ve 20/2. maddeleri gereğince, geçersizdir. T.T.K. 1466. maddesi de bu görüşü teyid etmektedir.
70 Sayılı Bankalar Hakkında Kanun Hükmünde Kararname de (22.6.1983 günlü ve 18.112. ikinci mükerrer sayılı resmi Gazete) 40/2. maddesinde aynı hüküm,faize, giderleri de ekliyerek tekrarlamıştır.
Taraflar arasındaki Genel Kredi Sözleşmesinin 32. maddesine göre müşteriler gider vergilerini ödemeyi de üstlerine almışlardır
Oysa Gider Vergisi 6802 Sayılı Gider Vergileri Kanunun 28/1. maddesi hükmü gereğince, bankaların her ne şekilde olursa olsun yapmış oldukları bütün muameleler dolayısıyla kendi lehlerine her ne nam ile olursa olsun akten veya hesaben aldıkları paralar faiz komisyon) üzerinden alınan bir banka vergisidir. yine aynı kanunun 30. maddesi gereğince bu verginin mükellefi banka, 31. maddesi gereğince matrahı, alınan faiz veya komisyon ve 33. maddesi gereğince de oranı, % 15'dir. Diğer bir deyimle banka 100 lira komisyon veya faiz almışsa Devlete 15 lira gider (banka) vergisi ödiyecektir.
O halde, bir banka, lehine 100 liralık bir faiz veya komisyon tahakkuk ettiği taktirde gerçekte bankanın elinde 85 lira kalmasıdır. Şimdi banka, kendisinin ödemesi gereken işbu 15 liralık gider vergisini müşterisine yüklediği zaman kendisi 85 lira net faiz yerine 1000 lira net faiz almış olacaktır ki, bu da Bankalar kanunu ile kanun Hükmünde kararnamenin 40. maddelerindeki sınır aşan bir menfaat sağlama sonucunu doğuracağından, sınır aşan bölüm, yani gider vergisini müşteriye yükleyen sözleşme hükmü geçersizdir.
Bu durumda, bozma kararının 3. bendindeki hesap kat'inden sonraki devreler için gider vergisinin müşteriye yükletilemiyeceği bölümü hiç olmazsa kısmen de olsa doğru iken (bize göre sözleşme süresince tahakkuk eden gider vergilerinin de alınmaması gerekli ise de davalı tarafın bu konuda karar düzeltme istemi yoktur) bu kısma ait bankanın karar düzeltme isteminin reddi gerekirken kabulüne, yukarıdaki gerekçelerle, karşıyım.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Bankalar hukuku] go to this web-site 
  • 17.06.2025 10:32
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini