Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 1984/5094
K: 1984/5139
T: 01.11.1984
DAVA : Davacı, Sosyal Sigortalar Kurumunda emekliliğe hak kazandığından bahisle, Bağ-kur üyeliğinin iptaline ve icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, davacının Sosyal Sigortalar ve Emekli Sandığına bağlı işyerinde çalıştığının tesbitine, iptal hususunun Bağ-Kur'ca gözönünde tutulmasına karar vermiştir.
Hükmün davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Şemsettin Abik tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
KARAR : Davacı, Sosyal Sigortalar Kurumuna tabi sigortalı olduğunu, Bağ-Kur üyeliğinin ayrıca söz konusu olamıyacağını, ifade ile Bağ-Kur üyeliğinin ve Kurum işleminin iptaline karar verilmesini ve Bağ-Kur'un açtığı icra takibinin durdurulmasını istemiştir.
Davalı Kurrum vekili ise, davacının yıllardan beri kendi nam ve hesabına çalıştığını ve zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davacının 1.3.1976 - 30.12.1983 tarihleri arasında muhtelif inşaatlarda sigortalı işçi olarak çalıştığına dair Sosyal Sigortalar Kurumu Van Bölge Müdürlüğünün 20.4.1984 tarihli yazısı dosyada bulunmaktadır. Bağ-Kur Van Bölge Müdürlüğünün 30.4.1984 tarihli yazısından da Bağ-Kur'a 1.10.1972 tarihinde tescilinin yapıldığı ve üyeliğinin devam ettiği anlaşılmaktadır.
Şu durumda; taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının 1.10.1972 tarihinden dava tarihine kadar Bağ-Kur üyesi mi, yoksa Sosyal Sigortalar Kurumu sigortası mı? olması gerektiğine ilişkindir.
Mahkemece, davacının yaptığı işin niteliği araştırılmadığı gibi, davacının vergi yükümlülüğünün başlangıç ve sona eriş tarihleri de saptanmamıştır. Ayrıca, taraflardan bu konuda başkaca delilleri olup olmadığı sorulmamıştır. Öte yandan, kendi nam ve hesabına çalışan kişinin özel bina inşaatlarında ayrıca hizmet akdine bağlı olarak çalışmasının mümkün olup olamıyacağı konusu üzerinde durulmamıştır.
Yukarıda değinilen hususlar gözönünde tutulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi Usul ve Yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA 1.11.1984 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Bankalar hukuku] go to this web-site 
  • 17.06.2025 10:32
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini