 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 1984/4185
K: 1984/4512
T: 08.10.1984
DAVA : Davacı, 30.10.1981 tarihi itibarıyla yaşlılık aylığına hak kazandığının tesbiti ile Kurumun yarattığı murazanın men'ine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi :
KARAR : Davacı, Bağ-Kur ve SSK.'na tabi olarak geçen sigortalı çalışmaları ile 1479 sayılı Yasayı değiştiren 2229 sayılı Yasanın ek geçici 4. maddesine göre, borçlanmış olduğu sürenin ilavesiyle bağlı olduğu son güvenlik Kurumu olan SSK.'ndaki hizmetlerinin 228 ve 1214 sayılı Yasalara göre birleştirilmesini, 506 sayılı Yasa uyarınca yaşlılık aylığına hak kazandığının tesbiti ile muarazanın men'ini istemiştir.
Davalı Kurum ise, işe giriş bildirgesinin Kurum'a 20.4.1982 tarihinden sonra verildiğini; 2654 sayılı Yasanın 11/2. maddesi uyarınca, Bağ-Kur Yasasında değişiklik yapan Yasa) bu davaya uygulanıp uygulanmayacağına ilişkindir.
Davacının 506 sayılı Yasaya göre, 1.10.1981 tarihinde sigortalı işe girerek çalışmaya devam ettiği ve işe giriş bildirgesinin 19.7.1983 tarihinde davalı Kurum'a verildiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. 506 sayılı Yasanın 6. maddesinde çalıştırılanlar, işe alınmalarıyla kendiliğinden sigortalı olurlar, sigortalılar ile bunların işverenleri hakkında, sigorta hak ve yükümleri sigortalının işe alındığı tarihten başlar, hükmü yer almıştır. Bu maddenin başlığında ise, sigortalılığın başlanğıç ve mecburi oluşu, sözcüğü vardır. Adı geçen maddenin başlığı ve içeriğinden, çalıştırınların işe alınmaları ile kendiliğinden sigortalı olacakları ve tescillerinin yapılmış olacağı zorunluluğu ortadadır.
2654 sayılı Yasanın 20.4.1982 tarihinde yürürlüğe girmesi ve davacının sigortalılığının ve tescil işleminin, bu yasanın uygulanmasından önce bulunması nedeniyle isteğin hüküm altına alınması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usule ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının iadesine, 8.10.1984 gününde oybirliğiyle karar verildi.