 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 1984/4021
K: 1984/6138
T: 04.12.1984
DAVA : Trafik kazasında ölen sigortalı işçilerin hak sahiplerine yapılan harcamalar üzerine uğranılan Kurum zararının rücuan ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda, zamanaşımı nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar avukatlarınca istenilmesi ve davacı avukatınca da duruşma talep edilmesi üzerine; dosya incelenerek, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla, dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
KARAR : Trafik iş kazasının demiryolu geçidinde (hemzemin geçit) oluştuğu konusunda herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, söz konusu geçitlerde meydana gelen kazalardan doğan tazminat davalarının otobüs şoförü ve Devlet Demir Yolları İdaresi yönünden BK.nun 60. maddesinde öngörülen zamanaşımı süresine mi, yoksa 6085a sayılı Karayolları Trafik Kanununun 50. maddesinin son fıkrasında düzenlenen zamanaşımı süresine mi tabi olduğu noktasında toplanmaktadır.
Bilindiği gibi, 6085 sayılı Yasanın 50. maddesi hükümlerine göre, araç sahipleri (motorlu taşıt, müteharrik makine ve lastik tekerlekli traktör sahipleri) bu araçların kullanılmasından doğacak maddi ve ölüm dahil bedeni zararlardan hukuken sorumlu tutulmuşlardır. Trafik Yasası - koşullar gerçekleştiğinde - araç sahipleri bakımından genel hükümlerden ayrı özel sorumluluk kuralı getirmiş olmaktadır. Şüphesiz, özel düzenlemeye gitmenin sebebi karayolunda kullanılan araçların kendine özgü kurallara bağlı bulunmalarından ve ayrıca tehlike olasılığından kaynaklanmaktadır. Nitekim araç sahibinin sorumluluğu bir tehlike sorumluluğudur ve sorumluluğu gerektiren fiiller de genel olarak karayollarında ortaya çıkmaktadır. Olayımızda söz konusu otobüs - tren çarpışmasının hemzemin geçitte meydana geldiği görülmektedir. Bu gibi geçitler karayolu ile demiryolunun aynı seviyede kesiştiği yerler olup hem karayolu, hem de demiryolu sayılırlar. Ne var ki, Karayolları Trafik Mevzuatının buralarda dahi uygulanması gerektiğinden anılan geçitlerde ortaya çıkan kazaların karayolu üzerinde oluştuğu kabul olunmalıdır. Nitekim 2918 sayılı yeni Karayolları Trafik Kanununun 3. maddesi ile 76. maddeleri, demiryolu geçitlerini kapsamı içersine almış ve özel düzenlemeler getirmiştir. Soruna bu şekilde yaklaşıldığında, tren aracının hemzemin geçit kesitiyle sınırlı olarak karayolunda seyreden motorlu ve müteharrik taşıt aracı niteliğinde kabulü gerekir. Hal böyle olunca da trenin sahibi durumunda bulunan Devlet Demiryolları İdaresi 50. maddeye göre hemzemin geçitlerde meydana gelen kazalardan dolayı araç sahibi sıfatıyla sorumlu olup, hakkında açılan davada aynı maddenin son fıkrası gereğince 2 ve 10 yıllık zamanaşımı süreleri uygulanmalıdır. Davalı otobüs şoförü hakkında dahi aynı zamanaşımı sürelerinin uygulanması gerektiği söz götürmez. Hemen söylemek gerekirse, zamanaşımı süresinin BK.nun 60. maddesine nazaran daha uzun tutulmasının amacı karayollarında seyreden araç sürücüleri ile sahiplerini dikkate sevketmek ve zarar görenleri korumak içindir.
Mahkemece açıklanan bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı düşüncelerle davalılar hakkındaki davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş bulunması usule ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Kabule göre de, davanın reddi yerine "davanın açılmamış sayılmasına" yolunda hüküm kurulması ve nisbi vekalet ücreti yerine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi kezalik bozma nedenidir.
O halde, tarafların bu yönleri açamlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davacı yararına takdir edilen altıbinbeşyüz lira duruşma avukatlık parasının karşı tarafa davalılara, davalı TCDDY. Genel Müdürlüğü yararına takdir edilen altıbinbeşyüz lira duruşma avukatlık parasının da davacıya yükletilmesine ve temyiz peşin harcının istek halinde davalılara iadesine, 4.12.1984 gününde oybirliğiyle karar verildi.