 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 1984/3398
K: 1984/3492
T: 10.06.1984
DAVA : Sosyal Sigortalar Kurumu ile Ereğli Kömür İşletmeleri Müessesesi arasındaki davada; davacı, meslek hastalığı sonucu malul kalan sigortalı işçi için yapılan harcamalar üzerine uğranılan Kurum zararının rücuan ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
KARAR : Sigortalı tarafından işveren aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat davalarında alınan hesap raporu, bu davalarda verilen kararlarda hükme esas tutulmaması nedeniyle, rücu davasında bağlayıcı bir güç ve nitelik taşımamaktadır. Bu nedenle bu davada, uzman bir hesap bilirkişiden, Kurumun işverenden isteyebileceği rücu tazminatının tavanı yöntemince hesaplattırılmak ve değerlendirildikten sonra talep de aşılmadan, hasıl olacak sonuç uyarınca karar verilmek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, 10.6.1984 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Uyuşmazlık, sigortalı tarafından işveren aleyhine açılan maddi tazminat davasında alınan tazminat raporunun, o davada hükme esas alınıp alınmadığı giderek; tazminhat raporunun ardalık ilkesi çevresinde kesinleşmiş ve kurumu bağlayıcı nitelikte bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Gerçekten, sigortalı tarafından işveren aleyhine açılan Zonguldak 3. İş Mahkemesinin 83/251 esasında kayıtlı maddi ve manevi tazminat davasında, maddi tazminat talebinden feragat nedeniyle maddi tazminat yönünden bilirkişi incelemesi yapılmadan maddi tazminat isteği reddedilmiş, sadece manevi tazminata hükmedilmiştir. Daha sonrayine sigortalı tarafından işveren aleyhine -fazla haklar saklı tutularak- 1.000 lira maddi tazminatın tahsili için 983/1249 esasında kayıtlı dava açılmış, bu son davada sigorntalının meslekte kazanma gücünü % 26 oranında kaybetmişolması nedeniyle uğradığı zarar miktarının saptanması amacı ile bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi, işverenin kusur oranını nazara alınmadan sigortalının kazanç kaybı peşin sermaye değerinde 750.990 lira olduğu saptamış, mahkemece, bu miktardan Borçlar Kanununun 43. mad7desi gereğince % 10 indirim yapılarak kazanç kaybı peşin sermaye değeri 675.891 lira olduğu kabul edilip, bu miktar sigorta tahsisleriyle karşılandığından bahsile maddi tazminat istemi red edilmiş ve karar kesinleşmiştir. Açıklandığı şekilde, sigortalı tarafından hükme esas tutulduğu açık seçiktir. Aksinin kabulü ile yeniden sigortalının işverenden istiyebileceği tazminat miktarı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılması, bu tür davaların temelinde rücu hakkı bulunan haleflik ilkesine dayandığı hukuksal gerçeğine ve yıllar yılı sürdürülen yargısal görüşlere aykırıdır.
Maddi tazminat hesabı işverenin saptanan % 68.12 kusur oranı nazara alınmadan 750.990 lira bulunduğuna, kusur oranı nazara alındığında hükmedilenden daha az miktar bulunacağına göre, mahkemece, % 10 hakkaniyet indirimi yapılıp kusur oranının nazara alınmaması davacı Kurumun yararına olduğu temyiz itirazlarının bu bakımdan da yerinde bulunmadığı ortadadır.