 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1983/939
K: 1985/282
T: 05.04.1985
DAVA : Taraflar arasındaki "alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul Asliye 5. Ticaret Mahkemesince davanın reddine dair verilen 5.7.1982 gün ve 1981/130-1982/353 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 24.1.1983 gün ve 1982/2626 -1983/54 sayılı ilamı ile, (...Ataköy Karakol binası yapımı taahüdünde davalı şirket 8/505 sayılı kararnameyi 4.7.1980 tarihli müdürler kurulu kararı ile kabul ederek keyfiyeti 7.8.1980 tarihli yazı ile davacıya bildirmiştir.
Böylece, taraflar arasındaki eser yapımı akdi ilişkisinde sözü edilen kararnamenin uygulanması zorunluk kazanmıştır.
10 numaralı son istihkaka ek olarak düzenlenen 15.10.1980 tarihli istihkak raporunun öncelikle yüklenici tarafından ihtirazi kayıtla imzalandığı iş veren şirketin ise (ibranamenin alınması kaydı ile ) şerhini koyduğu davacı yüklenicinin ise 17.11.1980 tarihli başvurusunda hak edişin ibrasız ödenmesini istediği mali müzayaka içinde bulunduğundan ibrayı zoraki imzalamak mecburiyetinde kalırsa bunun hiçbir hukuki değeri olmayacağını bildirdiği görülmekte, iradeyi fesada uğratan nedenin bu döneminden sonra yüklenici L.Y.'in 18 Kasım 1980 tarih ve 43807 yevmiye sayılı Kadıköy 4 üncü Noterliğince düzenlenen ihtarname münderecatına göre 8/505 sayılı kararname gereği tarafıma verileceği daha evvel beyan edilen farkı fiatı mezkur idare kararname hükümleri dışında tahakkuk ettirmiş olduğundan mukavelemizde olmadığı halde benden yazılı ibra alınmadan ödeme yapmamaktadır. Altı buçuk aydır ödeme yapılmadığından mali müzayaka içinde kalmış olup istedikleri ibrayı yarın ikrah ile imzalamak mecburiyetinde kalacağımı ve zoraki imzalamak izrarında kaldığım bu ibranın hukuki hiçbir değeri olmayacağını) bildirip tescilini talep eylediği anlaşılmaktadır.
Bundan sonra yüklenici davacının 19.11.1980 tarihli (ibraname'de ... bu işlerle ilgili kesin hesap ve son hakediş hazırlanıp tahakkuk eden alacağım Timlo tarafından firmamıza ödenmiştir.
Bu protokol ve hak edişte gösterilen; Timzoladan emanet alınpta Timlo'ya iade edilmeyen veya eksik iade edilen malzeme karşılığı ile bedeli karşılığı alacağımız malzeme bedellerini ve tasfiye kabul sırasında tesbit olunan eksik ve kusurların tamamlanmaması halinde kesilecek ceza veya nefaset payı v.s. gibi her türlü kesintileri aynen kabul ediyorum.
S.S.K. dan temiz kağıdı getirdiğim takdirde kat'i taminat ve stopaj olarak emanette tutulan alacaklarımın ödenmesi dışında Timlo'dan herhangi bir hak ve alacağım kalmadığını ve bundan böyle Timlo'dan herhangi hak talep etmeyeceğimi taahhüt ve kabul eder. Timlo, Türkiye inşaat ve malzem Ltd. Şirketinizi genel ve özel olarak ibra ettiğimi beyan ederim.) dediği görülmektedir.
Özetle :
5.7.1979 tarihinde ihalesi yapılan taahhüdün 30 Mayıs 1980 tarihinde iş süresinin bitmesi gerektiği geçici kabulün 14.5.1980 tarihinde yapıldığı ve 4.7.1980 tarihinde de davalı iş sahibi ortaklığın da 8/505 sayılı kararnameyi uygulamayı kabul edip yükleniciye bildirdiği ve son ek hak edişin 15.10.1980 tarihinde hazırlandığı ve kararnameden doğan davacı alacağını gösterir muhtevanın bu son ek istihkak raporunda belirtildiği oluşmaktadır.
Olayın bu aşamasında, davacının ihtirazi kayıt ile imzalandığı hakediş üzerine iş sahibi davalı ortaklıkça, davacıdan ibraneme alınmak,l kaydının konulduğunu ve ibraname alındıktan sonra kısmen paranın ödendiğini vurgulamak gerekir.
Ekonomik ve Ticari hayatta fiat hareketleri enflasyonist durum dalgalanma ve artışın akdi ilişkilerde de önemli etkiler gösterdiği hakların talep edilmesi ve borçların yerine getirilmesinde dengeyi bozarak maddi ve manevi baskı kaynağını teşkil ettiği açıktır.
Çekişmede, işin akışı davacı yüklenicinin ekonomik bunalım nedeni ile muzayaka halinde (darda kalma) durumunu meydana çıkarmakta olduğu gibi, uygulanması daha önce kabul edilen kararname gereği düzenlenen hakedişe, bilahare (ibraneme alınmak kaydı) eklenince (korkutmaa) ikrah: hukuka aykırı etkiyle imzalan ibarnameyle sakat iradesi görünmüştür. Yüklenici korkutularak hukuki işlem yapmaya zorlanmıştır. Zira iş hayatında mal varlığının akibeti ve neticeleri söz konusudur. Haksızlık yapılmış ve hukuki işlem yapmaya zorlanılmıştır. Davacı yüklenici vermek zorunda kaldığı ibraname ile bağlı değildir. (BK. md: 29/1) artık yapılan işlem her iki taraf içinde kesinlikle hükümsüz hale gelmiştir.
O halde:
Dava kapsamında: işin esası, talepler incelenmeli, deliller toplanıp değerlendirilmesi, ve uygun sonuç çerçevesinde bir karar tesis olunmalıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
SONUÇ : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerekitici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.